Elmalı Kurabiye

Diyet diyoruz ama ne yapalım yani hiçbirşey yemeyelim mi?Tabii ki yiyelim ama ölçülü yiyelim.
Zaten bebem evde on çeşit yemek de olsa okuldan gelince böyle şeyler yemek istiyor.Büyük oğlum artık şimdilik resimleri ile idare ediyor ne yapalım sağlık olsun.
Güzel bir kurabiye yaptım şöyle ısırınca ağızda dağılan cinsinden.Bizim evde bu oldukça sevilen bir çeşit.
Bu arada yarın ile birlikte 3 günlük bir tatil var önümüzde artık evde kendimi kaybede kaybede dağıtırım.Şöyle bir tuhaf yanım var,siz değerlendirin bu durum normal mi değil mi?Tatil denilince insanlar nereye gitsek nasıl dinlensek planı yaparken ,ben temizliğe evin neresinden başlıyayım,önce hangi dolabı boşaltayım gibi planlar yapıyorum.Gerçekten şaka değil.Tanıyan arkadaşlarım bilir.Böyle tatil günlerinde buluşup birşeyler yapmak için telefon ettiklerinde sen şimdi buzdolabını boşaltmış temizliyorsundur ama diye lafa başlarlar.Ne yapayım böyle bir tarafım var işte.Ondan olsa gerek ki tatil sonrası herkes dinlenmiş olarak işe başlarken ben yorgunluktan bitap vaziyette işe başlarım.Ama ne yapayım evimle uğraşmayı içinde dolanmayı çok seviyorum.Bedenim yoruluyor ama ruhum,beynim dinleniyor sanki.
Neyse artık tarifi vereyim.hafta sonu çoluk çocuğa yapın yesinler :)

Malzemeler

• 1 paket oda ısısında margarin


• 1 çay bardağı sıvıyağ


• 2 yumurta


• 1 çay bardağı pudra şekeri


• 1 paket kabartma tozu


• 4 su bardağı un

İçi için

• 3 adet elma


• 4 yemek kaşığı tozşeker


• tarçın,ceviz

Yapılışı

1. Rendelediğiniz elmaları şeker ile birlikte biraz pişirin.Ateşten almadan önce tarçın ve cevizi ilave edip soğumaya bırakın


2. Diğer tarafta elle iyice yumuşattığınız margarine un dışındaki malzemeleri ilave edip,unu yavaş yavaş ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin.


3. Hamurdan kopardığınız cevizden biraz büyük hamur parçasını elinizde açarak iç malzemesini koyup istediğiniz şekli verin.Çok büyük yapmayın çünkü pişince zaten bir miktar büyüyor.


4. 175 derecede ısıtılmış fırında hafif pembeleşene kadar pişirin


5. Soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serpin.Ben dr oetkerin tarçınlı vanilyasından serptim.Ben bu ürünü çok beğendim çünkü pudra şekeri gibi kurabiyenin üzerinde eriyip kaybolmuyor.

Afiyet olsun.Herkese keyifli,bol güneşli,güzel bir hafta sonu diliyorum.Ben şimdi ekmek yapmaya gidiyorum

Şekerpare

Bugün acayip bir gelişme oldu.Babanga diyete başladı.Elinden geldiğince en kibar hali ile birlikte yaparsak daha başarılı oluruz gibi de birşeyler geveledi.Acaba ne demek istedi.Ben tam da bir blog sahibi olmuş,kendimi mutfağa vurmuşken,denemek istediğim yüzlerce tarif varken nerden çıktı bu diyet şimdi.Ben yaptığım yemekleri,tatlıları kime yedireceğim şimdi.Büyük böcek Ankara da babanga diyette (üstelik beni de diyetine ortak etmek istiyor)eee geriye bir tek en küçük böcek bebe kalıyor.Garibim tek başına nasıl mücadele edebilir ki onca tarifle.Yapacak birşey yok.Ama gözüm babanganın üzerinde olacak mutfağa her gittiğinde takipteyim.Çünkü o yemek yemeyi çoooookkkkk sever ,hele tatlıya hiç dayanamaz.Ben de ne tuhaf bir zaman geldi ki şekerpare yapmıştım.Buyrun tarife

Malzemeler

• 1 paket oda ısısında margarin
• 1 su bardağı pudra şekeri
• 5 yemek kaşığı irmik
• 3 yumurta
• 1 paket vanilya
• 1 paket kabartma tozu
• 4 su bardağı un
• üzeri için fındık

Şerbeti için

• 5 su bardağı su
• 5 su bardağı şeker
• 1/2 limon suyu

Yapılışı

Öncelikle şerbeti hazırlayıp ateşe koyun.O kaynarken şekerpareleri yaparsınız.Çünkü tatlı sıcak şerbet ılık olmalı

Şerbet kaynayıp söndüreceğiniz zaman limon suyunu ilave edip altını söndürün

Şekerpare için ;Un dışında bütün malzemeleri bir araya koyup unu yavaş yavaş ilave ederek hamurunuzu hazırlayın.Kulak memesi kıvamında yumuşak bir hamur elde ettiğinizde,ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayıp tepsiye dizin.En son fındıkları yerleştirirken bir miktar fındığı batırdığınızda şekerparelerde minik gamzeler oluşturun ve 175 derecede ısıtılmış fırında kontrollü olarak pişirin.Fırından çıkarınca şerbeti üstlerine gezdirerek dökün ve üzerini başka bir tepsi ile kapatın.Bir süre sonra şekerpareleri şerbetin içinde ters çevirerek şerbeti eşit olarak çekmesini sağlayın.

Hadi buyrun çekinmeyin afiyet olsun :))

Maklube

Ne zamandır denemek istediğim bir yemekti maklube.Nihayet başardım .Yaptım ve çok ama çok beğenildi.
Maklube orta doğuya has bir yemekmiş.Ters çevirmek anlamına geliyormuş.Aslına bakarsanız bir çeşit etli pilav ama aslında bu yemeğin sunumu büyük bir tepsiye ters çevrilerek konan pilavın etrafına salata ve yoğurt konularak servis yapılması imiş.Fakat denemenizi öneririm.Hele de bizim evin böcekleri gibi ciddi anlamda bir pilav sever iseniz

Malzemeler

• 500 gr yağsız küçük doğranmış kuzu eti


• 1 su bardağı haşlanmış bezelye


• 1 büyük soğan


• 3 adet orta boy patates


• 3 bardak baldo pirinç


• tereyağ


• tuz ve isteğinize göre baharat

Yapılışı

1. Yıkanılan etler düdüklü tencereye konulup üzerine çıkacak kadar su ilavesi ile biraz da tuz ekleyerek haşlanır


2. Haşlanan etler tencereden süzülerek alınır ve bir başka tencereye biraz tereyağı ve kendi suyundan 1 bardak kadar konularak isteğinize göre baharat ilavesi ile (ben sadece karabiber koydum) suyunu çekene kadar pişirilir


3. Bu arada halka şeklinde kesilen patatesler kızartılır


4. 1 saat kadar önce sıcak suya konulan pirinçler iyice yıkanır


5. Tencerenin en altına pilavın yapışmaması için halka şeklinde kesilen soğanlar yerleştirilir


6. Kızartılan patatesler tencerenin içine dik olarak yerleştirilerek bir çember oluşturulur


7. Kalan patatesler soğanların üzerine yerleştirilir


8. Bezelye ile harmanlanan etler patateslerin üzerine yerleştirilir


9. En son yıkanılan pirinçler de etlerin üzerine koyup düzelterek bir miktar bastırarak yerleştirilir


10. Pirinçlerin üzerine küçük parçalar olarak kesilen tereyağı ilave edilip haşlanan etin suyundan ilave ederek ateşe konulur


11. Ben 3 bardak önceden sıcak suda bekletilmiş pirince 4,5 bardak kadar et suyu koydum patateslerinde bir miktar çekeceğini düşünerek fakat kullandığınız pirince göre su ilavesi farklı olabiliyor.

Kısık ateşte pişirilen pilavı piştikten sonra büyük düz bir tabağa ters çevirerek çıkardım.Görüntü bu,lezzet muhteşemdi yani anlatılmaz tadılır

Bu arada bu yemeği çıkar çıkmaz yiyecek şekilde pişirirseniz tadına doyamayacağınızdan eminim

Afiyet olsun,Hadi buyrun buyrun

Bugün 23 Nisan Neşe Doluyor İnsan

Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan dedik.Gerçekten de insanın içi bir coşuyor.İçinizdeki çocuğu (bu çok klasik bir cümledir ama doğrudur bana göre) hala yaşatabiliyorsanız bugün sizin de bayramınızdır.O duyguyu hissetmek için küçük yaşta olmaya gerek yok.Ben evde 3 böcek bir çiçek yaşayan bir hatun kişiyim.Hoş bir böceğim artık büyüdü kanatlarını çırpmaya başladı ve taaa Ankara'nın bir tepesine kondu. Ne mi yapıyor tahsil.Diğer böceğim cüsse olarak büyük gözükse de o hala benim ve tüm ailenin bebesi.Babangaya gelince ömrümüz oldukça o hep benim böceğim olacak.
Daha çok yakın bir geçmişe kadar 23 Nisan sabahı erkenden çocuklarla yollara düşer gösterilerin yapılacağı yerde en önlerde yerimizi alırdık.Gösteriler başladığında böceklerimin rolü ne olursa olsun heyecan ve gururla izler,avuçlarımız patlayana kadar alkış tutar sonra da yorgun ama savaş kazanmış bir komutan edası ile evin yolunu tutardık.
Ahh ahh şimdi böcekler büyüdü.Adam oldular.Ama onlar büyüdükçe ben küçüldüm.Bu nasıl bir terslik bilmiyorum ama şimdi ben o duyguları daha yoğun yaşıyorum.
Çocuklarımız hayatta sahip olabileceğimiz eşiti olmayan en değerli varlıklar.Herkes,herşeyin en iyisini ve en güzelini imkanları dahilinde çocuğuna vermek ister.Bana göre çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli şey SEVGİ.Evet çünkü verdiğiniz sevginin önemi çok fazla.Onlarla aranıza sevgiden bir köprü kurabilirseniz,zamanla çocuklarınız en iyi arkadaşlarınıza,dostlarınıza,sırdaşlarınıza dönüşüyor.Toplumda yerlerini almaya başladıklarında onlarda çevrelerine sevgiyle bakıyor.içindeki iyi enerjiyi o da çevresine veriyor.Onların en çok istedikleri ve siz verdikçe daha çok isteyip sonra da size geri döndürdükleri sevgiyi onlardan esirgemeyin.Onların anlattıklarını can kulağı ile dinleyin.En basit cümlelerinin içinde bile size söylemeye çalıştıkları çok önemli mesajları göreceksiniz.
Bu hızla sabaha kadar yazabilirim.Ama bugün 23 Nisan gerçekten neşe doluyor insan.Bütün çocukların ve kendini öyle hissedebilen hala o çocukla içinde barışık olan herkesin bu önemli gününü kutluyorum.
Çiçekler de bu arada babangadan bana.

Bulgur Pilavı

Birkaç zamandır bir tembellik var üstümde sormayın.Her akşam arkadaşlarımın sitesini ziyaret etmeme rağmen kendim birşeyler yazamadım.Eeee hadi ama dedi bazı arkadaşlarım.Ben de biraz hareketlenme gereği hissettim.Bu arada çok ama çok güzel bir cumartesi geçirdim.Bizim liseli kızlarla toplantımız vardı liseli dediğime bakmayın hepimiz o yaşları geride bıraktık ama bir araya gelince aynen o havaya girip saatlerce hiç aralıksız konuşmamıza rağmen yine de konuşacaklarımızı bitiremiyoruz.Beykoz da çok güzel bir yerde 6 eski arkadaş deniz kenarında oturup tadına doyulmaz sohbet eşliğinde balıklarımızı yedik enfes manzarayı izledik ve konuştuk konuştuk konuştuk.Sizi çok seviyorum deli kızlarrrrrrrr.

Bu arada güzel bir bulgur pilavı tarifi vereyim asıl tarifler yolda 23 Nisan tatili ya Allahın izni ile voltranı oluşturacağız yine :)

Malzemeler

• 1 adet soğan


• 1-2 adet sivri biber


• biraz domates rendesi ya da salça ben küp doğranmış domates kullandım.


• Arzunuz ölçüsünde tereyağ


• 3 bardak bulgur


• tuz ve su

Yapılışı

Rendelediğiniz soğanı tencerede tereyağ eşliğinde biraz kavurduktan sonra biberleri ve domatesi ilave edin.Domates suyunu biraz çektikten sonra 5 bardak suyu ve tuzu koyup tencerenin kapağını kapatın.Bu arada ayıklayıp yıkadığınız bulguru kaynamakta olan suyun içine koyup karıştırın ve ağır ateşte pişirin.Demlenmesi için tencerenin ağzına bir kağıt havlu koyup kapağı kapatın.Misler gibi pilavınız hazır

Çikolatalı Sufle

Evet yeni bir tarifle karşınızdayım.Bahar yorgunluğu dedikleri bu olsa gerek,hiçbir şey yapacak halim yok.Kendimi çok yorgun hissediyorum.Şöyle bir silkinmek lazım oysa güneş bugün pırıl pırıl parlıyordu gökyüzünde.Havalar böyle güzelleşti mi benim de temizlik yapma duygum coşuyor evde ne varsa yıkamak temizlemek kısacası evi en baştan sona kadar kaldırmak istiyorum.Sanırım bu kışın kasvetinden,kapalı mekanlarda kalmak zorunda olmaktan kaynaklanıyor.Sanki deri değiştirmek duygusu.Ama kararlıyım yapacağım.Pencerelerin hepsini açıp perdeler uçuşurken baharın tertemiz havasını ve enerjisini evime dolduracağım.
Benim bebem geçen gün tutturdu sufle yap diye yemekten sonra kalktım ve onu kırmamak adına sufle yaptım.Sufleler fırından çıktığı anda babanga ve bebe tarafından yana yana sıcak sıcak yendi.Babanga lafını da şöyle açıklayayım.Büyük oğlum konuşmaya yeni başladığında (çocuklar önce baba ya da dede der ya) babasına baba yerine babanga dedi.Çocuk el kadar küçük olunca eh baba da sağolsun biraz irice olunca çocuk herhalde bu baba ötesi bir şey baba demek ayıp olur en iyisi ben babanga diyeyim dedi.:):)

Gelelim tarifimize tarifi lezzet dergisinden aldım
Malzemeler

• 80 gr bitter çikolata
• 1,5 su bardağı tozşeker
• 1/2 su bardağı kakao
• 1,5 yemek kaşığı margarin
• 2 yemek kaşığı un
• 1 su bardağı süt
• 4 yumurta
• bir tutam tuz

Yapılışı

1. Önce 4 adet sufle kabının içini yağlayıp biraz tozşeker serpin
2. Bitter çikolatayı rendeleyip,şeker,kakao ve tuz ile bir kabın içinde iyice karıştırın
3. Yumurtaların sarılarını ayırın
4. Margarini bir tencerede yakmadan eritip,unu ilave edin.Un hafif pembeleştiğinde sütü una karıştırarak ilave edin.İyice karıştırıp topaklanmamasını sağlayın.
5. Rendelenen çikolatalı karışımı da tencereye ilave edip 2-3 dakika pişirin.
6. Yumurta sarılarını iyice karıştırarak ilave edin ve 2 dakika kadar pişirmeye devam edin.Ocağın altını söndürün
7. Ayırdığınız yumurta aklarını bir tutam tuz ile kar şeklini alana kadar mikserle karıştırın
8. Soğuyan sufle hamurunun içine tahta kaşıkla hafifçe karıştırarak (fazla karıştırırsanız sufleniz kabarmaz) yedirin.
9. Kaplara koyduğunuz suflenizi önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 20 dakika kadar pişirin
10. Pişme aşamasında fırının kapağını açmayın
11. Sıcakken pudra şekeri ve krema ile ya da dondurma ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun buyrun

Tahinli Cevizli Çörek

Bu hafta sonu değişik birşeyler pişirmek istedim.Ama tuzlumu tatlımı karar vermek de zorlandım biraz.Sonra aklıma tahinli çörek yapma fikri geldi.Bizim ev halkı bu çöreği çok sever.Ben de çok seviyorum.Böyle ağızda dağılan çok güzel bir çörek.Zaten tahini çok severim.Ama pekmezle karıştırarak değil şerbetle karıştırarak.Ayrıca tahin helvasını da çok severim.Babam kışın masaya tahin helvasız oturmaz diyebilirim.Çok sever ve hepimize de çok ısrar eder yememiz konusunda. Kışın hava soğuk olduğundan helvanın bize enerji vereceğini ısrarla söyler.Ama o kadar ısrar eder ki ben inadımdan yakın zamana kadar o ısrara karşı çıkmak adına yemezdim oysa şimdi bayıla bayıla yiyorum ve biliyormusunuz ben de çocuklarıma yemeleri konusunda çok ısrar ediyorum.
Neyse arkadaşlarımı şöyle bir ziyaret ettim maaşallah çok güzel şeyler yapmışlar. Etkinliklere katılmışlar,gezmişler.yeni tarifler denemişler.Hepsi süper.Zaten bloguma girmeden yatıp uyuyamıyorum.Mutlaka zamana göre ya kısa ya da uzun bir tur atıp yatağın yolunu öyle buluyorum.Hadi bakalım bu da benden size gitsin.Denemenizi öneririm çok lezzetli bir çörek.

Malzemeler

• 1 paket oda sıcaklığında margarin (250 gr)
• 3 adet yumurta
• 1 paket kabartma tozu
• 1 su bardağı yoğurt
• Aldığı kadar un
• Birazcık buğday nişastası
• 1 su bardağı şeker
• 1 su bardağı ceviz
• 1 su bardağı tahin
• birazcık susam

Yapılışı

Margarini,yoğurdu,kabartma tozunu,yumurtaları (bir tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırın) bir kaba koyup azar azar unu ekleyerek çok sert olmayan,kulak memesi kıvamında bir hamur yapın.Diğer tarafta tahini ,şekeri ve cevizi bir kabın içinde iyice karıştırın.Hamurunuzdan küçük bezeler yapıp,yaptığınız bezeleri biraz nişasta ile bir çay tabağından biraz daha büyük olacak şekilde açın.Ben tek tek gül şeklinde yaptım ama istediğiniz şekli verebilirsiniz. 2 adet büyük çörek de yapabilirsiniz ama benim yaptığım şekilde servisi kolay oluyor.Açtığınız hamurun içine tahinli karışımdan koyarak şerit şeklinde sarıp gül şekli verin.Tepsiye yaptığınız çörekleri dizip ayırdığınız yumurta sarısını sürdükten sonra biraz susamla süsleyip önceden ısıttığınız 200 derecelik fırında pişirin.Buyrun görüntü bu lezzet mi mükemmel.

Zeytinyağlı Barbunya

Artık yaz geldi diyebilirmiyiz acaba?Biz artık hafta sonları ufak ufak balkonda çay ve kahve keyfi yapmaya başladık ailecek.Yani sezonu açtık diyebiliriz.Zira yazın yemeklerimizi,sürekli balkonda yiyoruz.Birkaç tane de çiçeğimiz var balkonda bize arkadaşlık eden ha bir de dut ağacımız var bahçede.Yanlış anlaşılmasın bahçe apartmanın bahçesi dut da kamu malı :)Bahçeli evi olup da yine de şehirde yaşayanlar daha şanslı tabiki.Ama bizim balkonumuz da bizim bahçemiz ne yapalım.Önemli olan bulunduğunuz mekanda iyi vakit geçirmek,sevdiklerinizle birarada olabilmek.Şartları bu şekilde sağlayabiliyorsanız bence bulunulan yerin çok da önemi yok heryer cennete dönüyor zaten.Yeterki huzur ve sağlığımız yerinde olsun.

Sevgili arkadaşım Zeynep bana kızmış böyle şeyler yapıp da kanıma girme diye bende onun için bu sefer bir zeytinyağlı yapayım dedim.Bizim ailede zeytinyağlı deyince ilk akla gelen şey barbunyadır.Her sene mevsiminde koyabildiğim kadar barbunya stoklarım deepfreze.Bu da son kalan parçaydı.Yaptık ve afiyetle yedik.Herkes bunu pişirmeyi bilir ama ben yine de daha önce ki yazılarımda da yazdığım gibi yemek yapmaya yeni başlayan arkadaşlar için kısaca tarifini vereyim.

Malzemeler

• 1/2 kg kadar ayıklanmış barbunya


• 1 adet soğan


• 2 diş sarımsak


• 2 adet kesmeşeker


• biraz salça (ben evde doğranmış küp domateslerden vardı onu kullandım)


• 1 adet havuç (bende yokmuş son anda farkettiğim için koyamadım)


• tuz


• 1/2 su bardağı kadar sıvıyağ

Yapılışı

Yıkadığım barbunyaları üzerlerine çıkacak kadar koyduğum su ile tencerede 10 dakika kadar haşladım.Daha sonra düdüklü tencereye doğradığım soğanı,sarımsağı,domates ve yağı koyup (tabi tuz ve şekerini de siz birde muhakkak havucu unutmayın) iyice karıştırdım.Süzdüğüm barbunyaları ekleyip çok az da su ilave edip düdüklümün kapağını kapattım.15 dakika sonra yemeğim hazırdı.

Afiyet olsun

Krem Karamel

Sen kilo vermekten bahset sonra git böyle şeyler yap.Kendimi çok ayıplıyorum ama ne yapabilirim.
Bizim evde herkes tatlı düşkünü şöyle söyliyeyim eğer ki tatlı yoksa bilumum şokella,fıstık ezmeli büsküvi hatta reçeller devreye girer.Bu durumda tatlısız olmuyor illa birşeyler yapıyorum ,yapınca da tabiki yiyiyorum da.Kış gitti gidiyor kalın giysiler çıkacak yerini ince giysiler alacak o zaman ne olacak sevgili hanımlar.Tabiki birşey olmayacak can boğazdan gelir deyip yemeye devam edeceğiz. :)Şaka bir yana krem karamel çok güzel bir tatlı bence büyük oğlum küçükken yeni konuşmaya başladığında titreyen tatlı derdi buna.Hala güleriz bu söze.Rejime başlayacak olanlar bence başlamadan önce yapıp yiyin muhteşem bir lezzet

Malzemeler

Krem için

• 6 adet yumurta
• 1 su bardağı tozşeker
• 1 lt süt
• 1 paket vanilya (isterseniz 2 de koyabilirsiniz)

Karamel için

• 6 yemek kaşığı şeker
• 1 su bardağı su

Yapılışı

Önce karamel için malzemeleri küçük bir tencereye koyup kısık ateşte şekeri karamelize edin.Fakat şekerin rengi sizi aldatmasın.Şeker eriyipte hafiften sakızlandığında ateşten alın çünkü siz kaplara koyana kadar bile yanmaya devam edeceğinden karamelinizin tadı acımsı olabilir.Ateşten alır almaz kaplarınıza payedin.

Diğer tarafta yumurtalar ile şekeri mikser ile iyice çırpın.Sütü ve vanilyayı ilave edip çırpmaya devam edin.Köpüren karışımı karamel koyduğunuz kaplara bölüştürün.Kaplarınızın yarısına gelecek kadar sıcak su koyduğunuz bir tepsiye kaplarınızı yerleştirip önceden 175 derecede ısıtılmış fırında pişirin.Daha önce creme brule tarifinde de anlattığım şekilde krem karamelde sertleşmeye başlayacak üzerleri kızaracak ve siz fırından alıp oda sıcaklığına ulaştığında buzdolaba koyduktan sonra da kıvam kazanmaya devam edecek.Bu tatlının en önemli püf noktası bir gün dolapta bekletip ertesi gün servis etmek o zaman lezzet ve kıvam da tavan yapıyor.Servis etmeden önce tabağınıza ters çevirince bu muhteşem görüntü çıkıyor ortaya

Hadi afiyet olsun

Pazı Kavurma

Şöyle arkadaşlarımın bloglarını geziyorum da herkes yazın geldiğinden ve fazla kilolardan bahsediyor.Biz hanımlar böyleyiz işte hem yapar hem yeriz hem de şikayet ederiz.Fakat hayatın tadı da yemek yemeden çıkarmı?Ne yapalım acık fazlamız varsa sağlığımız ,neşemiz yerinde olsun da.Hem şöyle bir etrafınıza bakın toplu insanlar daha neşeli daha sempatik değil mi?Bu arada benim de altı üstü 3 bilemedin 4 kilo fazlam var ne yapayım yani.Oh sefam olsun.

Güzel bir pazı kavurma yaptım,buyrun

Malzemeler

• 2 bağ pazı
• 1 adet irice bir soğan
• 1-2 diş sarımsak
• 250 gr kadar kıyma
• biraz kırmızı toz biber 1 tatlı kaşığı kadar salça ve tuz
• arzu ettiğiniz ölçüde tereyağ

Yapılışı

Pazıları iyice yıkayın sonra doğrayın.Tencerenizde tereyağında doğradığınız soğanları ve sarımsağı biraz öldürdükten sonra kıymayı ilave edip kavuralım.Tozbiberi salçayı ve tuzu ilave edip iyice karıştırdıktan sonra pazıları ekleyip ocağın altını kısıp pişirelim.Gerekirse 1 su bardağı kadar su ilave edin.Afiyetle yanında yoğurtla yiyin.

Heyyyyyy Yaşasın Benim de Bir ödülüm Oldu

Kendimce yemek gururla sunar.Çok sağolsun sevgili Esra beni bu ödülle ödüllendirmiş.
Kurallar:
Ödülü verenin linkini yayımlamak.
Ödülü verdiğin kişilere mutlaka haber vermek.
Bu ödülü verdiğin blog sahibinin linkini vermek.

http://mutfaktakideli.blogspot.com/ beni ödüle layık gören sevgili Esra'nın sitesi.Kendisine çok teşekkür ediyorum.Fakat ben sevgili arkadaşlarım arasında ayırım yapamayacağım bu ödül hepsine gitsin.Çünkü hepsi birbirinden değerli.Yaptıkları işe emek ve sevgilerini katıyorlar.Tekrar çok teşekkür ediyorum.

Ama kuralı bozmak da istemiyorum ve Sevgili arkadaşım Yasemin'e göndermek istiyorum.

http://ordanburdanhayattan.blogspot.com/ benim ödülü gönderdiğim Yasemin'in sitesi.

Herkese sevgiler

Adını Bilen Lütfen Söylesin

Bu blogu açalı daha çok az bir zaman olmasına rağmen çok güzel şeyler yaşıyorum.Hayatıma hareket geldi diyecem ama yanlış bir cümle olacak.Çünkü zaten çok hızlı bir tempoda yaşıyorum.Değişik bir renk geldi demek belki daha doğru olur.Hatta bazı arkadaşlarım blogumu duyduklarında delimisin sanki az şeyle uğraşıyormuşsun gibi bir de ona nasıl zaman ayıracaksın dediler.Ama ben herzaman ki inatçılığımla bu blogu açtım .Şimdiye kadar ne kadar doğru yaptım bilmiyorum ama burada içimden geldiği gibi birşeyler yapmaya ve yazmaya çalışıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.Yeni bir tarif koyduğumda,ona ait yorumları okuduğumda insanlarla yüzyüze olmasa da kalpten birşeyler paylaşıyor olmak acayip keyif veriyor.Herkese yorum yazan yazmayan beğenen beğenmeyen herkese çok teşekkür ediyorum.Sağolun varolun.Oh sefam olsun iyiki blogumu açmışım.
Bu arada bu gördüğünüz çiçek benim balkonumda ikamet eder ve her sene bir kez mart sonu nisan başı bu muhteşem görüntüyü gözlerimize sunar.Ama ben onun adını bile bilmiyorum.Bir bilen varsa ve yazarsa çok ama çok memnun olurum .Çünkü her gören adını soruyor ben artık bilmiyorum demekten yoruldum.

Cevizli Ekmek

Herkese keyifli bir pazar diliyorum.Sabah sahilde yaptığımız keyifli bir yürüyüşün ve denize karşı içilen türk kahvelerinin ardından,yapılan güzel bir kahvaltı ile pazar gününün yarısını geride bıraktık.Hava o kadar güzeldi ki tertemiz sakin.Pazar günleri hep çok uyumak isterim ama bizim evin en az uyku ile yetinen kocaman adamı bir türlü buna izin vermez. Her pazar hadi öğlen oldu diye ısrarla evin içinde dönüp durur.Öğlen dediğinde saat 8 civarı birşeydir.Söylenerek kalkarım fakat sonra da kalktığıma ve günü uzun uzun yaşadığıma memnun olurum.
Neyse ben bu ekmek işine fena taktım.Bu sefer de cevizli ekmek yaptım muhteşem bir tat oldu
Ölçüleri Acemi Şef'in sitesinden aldım.İki somun ekmek oluyor, birinin içine ceviz koydum diğeri sadeydi.Denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler

• 1 paket instant maya


• 1 tatlı kaşığı silme tozşeker


• 1,5 su bardağı ılık su (ben yarısını süt koydum)


• 3-4 su bardağı un (ele yapışmayacak kıvamda bir hamur olana kadar)


• 2 tatlı kaşığı silme tuz


• fazla dövmeden küçülttüğünüz ceviz

Yapılışı

bütün malzemeleri bir kabın için de (öncelikle unun hepsini koymayın) iyice yoğurun.Unu yavaş yavaş ilave edin.Kocaman bir top şeklinde hamurunuzun üzerini nemli bir bez ile örtüp 40 dakika kadar sıcak bir yerde bekletin mayalandıkça kabarıyor süper bir görüntü oluşuyor.Sonra yine iyice yoğurup hamuru ikiye bölün (ben bu aşamada ayırdığım parçanın birine cevizi ilave ettim.) istediğiniz şekli verin ve hafifçe unladığınız tepsiye yerleştirin üzerine de biraz su püskürtün , 20 dakika kadar bu şekilde sıcak bir yerde bekletin.Somunların büyüdüğünü görüp sevineceksiniz bu aşamada.Fırına koymadan önce ekmeklerin üzerine verevlemesine çizikler atın bu içinin de iyice pişmesini sağlıyor.Üstlerine biraz un serptikten sonra da 220 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin.Yaklaşık 30-35 dakika da pişiyor. Bu arada üzerlerine un serpmeden önce yumuşak olması için üstlerini süt ile ıslatın ve pişirme aşamasında fırına dayanıklı bir kap ile fırına su koymayı ihmal etmeyin

Çıkan kokuya inanamayacaksınız.yemek yapmak çok güzel keyifli bir uğraş ama şunu anladım ki ekmek yapmak başka birşey sanki kutsal bir yanı var.Afiyet olsun.

Ben bu ekmek işine gerçekten taktım bugün içinde başka bir ekmek deniyeceğim.Beni izlemeye devam edin.

Havuçlu Tarçınlı Kek

Herkese şimdiden güzel ve keyifli bir hafta sonu diliyorum.Umarım herkes hem eğlenir hem dinlenir.Artık havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı,işten döndüğümüzde hava hala aydınlık,sağlığımız yerinde çok şükür daha ne olsun gerisi ayrıntı.Bir de şöyle güzel bir kek yapıp sevdiğimiz bir arkadaşımızla karşılıklı çay içip iki dilim kek yiyip biraz sohbet ettik mi tamamdır.
Hayat bir gündür o da bugündür der benim çok sevdiğim bir arkadaşım
Tarif mi buyrun o zaman;

Malzemeler

• 4 adet yumurta


• 1,5 su bardağı şeker (daha tatlı seven 2 bardak da koyabilir)


• 1 su bardağı süt


• 1 su bardağı sıvıyağ


• 1 su bardağı rendelenmiş havuç


• 1 tatlı kaşığı tarçın


• 1 paket kabartma tozu


• 3 bardak un

Yapılışı

1. yumurta ile şekeri krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.


2. sonra sütü,yağı ekleyip çırpmaya devam edin


3. diğer malzemeleri de ilave edip iyice karıştırdıktan sonra güzelce fırça yardımıyla yağladığınız kalıbınıza boşaltıp 170 derecede önceden ısıttığınız fırında kapağını hiç açmadan 45/50 dakika kadar pişirin. Bu süre benim fırınım için tam karar.

Ben keki ekmek gibi daha kuru değilde daha puf puf hafif içi boş gibi seviyorum.Yani yerken ağızda çevrilmesi zor olan değilde şöyle yumuşacık pamuk gibi. O nedenle 3 bardak hatta bazen 2.5 bardak un koyuyorum.Ama bizim en kocaman adam da tam tersini seviyor o nedenle keki yaparken başımda duruyorsa 4 yok eğer yanımda değilse daha az un kullanıyorum:)

Hadi afiyet şeker olsun.Eviniz bereket ve huzur dolsun.Blogumu ziyaret eden elleriniz dert görmesin inşallah

Damla Sakızlı Kadayıf

Aslında bugün bende yaptığım bir kek tarifini verecektim ama sevgili arkadaşlarım Seda ve Yasemin çok güzel iki kek tarifi yayınlamışlar ben de değişik bir tarif vermek istedim.Eminim deneyenler bu tatlıyı çok sevecektir.Çok hafif ,çok hoş kokulu (damla sakızını sevenler size sesleniyorum)ve çok lezzetli bir tatlı.

Malzemeler

• 250 gr kadayıf
• 1 çay bardağı sıvıyağ
• 1 çay bardağı tozşeker

Kreması için

• 1 kg süt
• 4 kahve fincanı tozşeker
• 4 kahve fincanı un
• 1 paket vanilya
• 1 yemek kaşığı margarin
• 1 paket krem şanti ve şanti için 1/2 su bardağı soğut süt
• 2 parça damla sakızı

Yapılışı

1. Önce krem şanti soğut süt ile çırpılıp dolaba kaldırılır.
2. Krema için tüm malzemeler karıştırılıp pişirilir ve mixer ile 10 dakika karıştırılır.Soğuması için kenara bırakılır.
3. Diğer tarafta tel kadayıflar bıçakla iyice kıyılır.Teflon bir tavada ya da tencere de tozşeker ve sıvıyağla kızarana kadar kavrulur.Rengi pembeleştirilir.
4. Soğuyan krema ile krem şanti bir araya konularak 5 dakika kadar mixer ile karıştırılır.
5. Kavrulan kadayıfın bir kısmı tatlıyı koyacağınız kabın altına serilir,üzerine konulan kreması düzgünce kabın içine yayılır.Kadayıfın geri kalan kısmı ile kremanın üzeri kaplanır.Bir gece dolapta bekletirseniz daha güzel oluyor.

Buyrun o zaman afiyet şeker olsun