Yeni Adresimiz Kendimceyemek.com

Merhabalar..

Uzun süredir kendimceyemek.blogspot.com adresinden yazılarımı paylaştığım bloguma artık www.kendimceyemek.com adresinden devam edeceğim.

Yeni adresimizi Sık Kullanılanlara eklemeyi unutmayınız.

Ayrıca altta ki Google+ sayfamızı da beğenerek tariflerimi ve yazılarımı Google+ üzerinden de takip edebilirsiniz.


29 Aralık 2010 Çarşamba

Mutlu Yıllar

Yarın muhtemelen işten gelince zamanımı mutfakta geçireceğim için yeni yılınızı şimdiden kutlamak istedim.
Bazı insanlar bizim geleneklerimizde yeni yıl kutlaması yok deyip eleştirilerde bulunuyor.Bunun nesi kötü olabilir ki?Yeni yıl deyince aklınıza ne geliyor?
Benim aklıma kocaman sofralarda toplanmış aile bireyleri,sevdiklerim ,küçük hediyeleşmeler,masa başında edilen sohbetler,güzel dilekler,bol bol yenilen yemekler,türlü yiyeceklerle donatılmış masalar,edilen danslar ve belki de en önemlisi karşılıklı dilenen iyi ve samimi güzel dilekler geliyor.
Yeni yıl demek yeni umutlar,yeni beklentiler demek.Belki de geçmişte yaşanan sıkıntıların bittiğine inanıp yeni tertemiz bir başlangıca merhaba demek.Sevgi demek,yapmak istediklerini gözden geçirmek demek,yapılan hataları tekrarlamamak üzere kendine verilen sözler demek.

O nedenle ben bütün bu güzel duyguları yeni yıla girerken yaşamak istiyorum.Şimdiden hepinizin yeni yıla mutlu ve sağlıklı girmesini diliyorum.

Allah herbirimize,ülkemize,tüm insanlara hayırlı ve güzel bir yıl nasip etsin inşallah.Yüzümüzden gülümseme,kalbimizden sevgi ve hoşgörü,cebimizden para,vücudumuzdan sağlık,evimizden huzur ve bereket eksik olmasın.Herkeslerin işi rast gitsin herkesin gönlünde ki gerçek olsun.

Sevgiyle ve umutla kalın,mutlu olun, olun ki mutlu edin...............

28 Aralık 2010 Salı

Tarhana (Bayat Ekmek Paparası)

Herkese merhaba,Soğuk ve yağmurlu bir İstanbul akşamı.Kış bir geliyor bir gidiyor.Biz de bu havalara ayak uydurmaya çalışıyoruz.Yeni yıla sadece 3 gün kaldı.Heryer tıklım tıklım, ışıl ışıl.Herkes için iyiliklerle,bolluk ve bereketle dolu sağlıklı ve huzurlu bir yıl olsun inşallah.

Çorbanın kültürümüzde ne büyük yeri vardır değil mi?Konuşurken çoğu zaman çorba parası deriz,çorbada bizim de tuzumuz olsun deriz çorbamız kaynıyor işte deriz.Şükürü,yardımlaşmayı,kazancı çorba ile ifade ederiz.Erkeklerin de çorbaya ayrı bir sevgisi vardır ayrıca.Pek çoğu biz kadınların tersine sabah kahvaltı da çorba içmeyi sever.Acaba bu askerliklerini yaptıkları zamandan kalan bir alışkanlıkmıdır?

Herneyse benim bu tarifimde çok ama çok basit fakat hem çok yararlı (bayat ekmekleri değerlendirmek açısından) hem çok kolay,hem de çok lezzetli.Denemenizi öneririm.Ben evde normalden fazla tüketemeyeceğimiz ekmek olduğunda bunu yapar hem ekmekleri değerlendirir hem de ev halkını sevindiririm.
Tarif etmek gerekirse;
Bayat ekmeklerinizi küçük lokmalar halinde büyük bir tepsiye doğrayın.Pişirdiğiniz tarhana çorbasını bu ekmekleri ıslatacak şekilde tepsiye dökün.Üzerine tereyağında pişirdiğiniz sucukların içerisine biraz kırmızı biber ekleyerek ekmeklerin üzerine gezdirin.
Afiyet olsun yüreğiniz sevgiyle dolsun...........

26 Aralık 2010 Pazar

Mübarek Tatlı Aşure

Aşure gerçekten mucize bir tatlı.Bana göre bereket,dostluk,paylaşım demek.Allah kısmet ettikçe her sene aşure ayında yapmayı kural edindiğim bir tarif.Çünkü bereketine çok inanıyorum.
Bu aşureyi yaparken de tencere başında dua ederek karıştırdım.Dedim ki Allahım bu tatlıyı bereketli kıl yiyene de,evine girene de şifa ve mutluluk ver.İşlerine ve evlerine bereket ve huzur ver,sağlıklı uzun ömürler nasip et.
İnşallah seneye tekrarı nasip olur.Aslında aşure ayı dışında da yapılabilir zor bir tatlı değil fakat el oyaladığı için mi bilinmez diğer zamanlar çok sık yapılmaz.
Tabir-i caizse neredeyse kazanla yaptım koca bir tencere komşulara aileme elimin yetiştiği kadar dağıttım Allah kabul etsin inşallah.Daha az yapmak isterseniz vereceğim ölçünün yarısı kadar yapabilirsiniz.
Malzemeler
  • 1 kg buğday
  • 5 su bardağı fasulye
  • 5 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı pirinç
  • 4 su bardağı süt
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • 1 su bardağı küçük küçük kesilmiş kuru kayısı
  • Şeker (ağız tadınıza göre)
  • 1 fiske tuz

Bir gece önceden iyice ayıklayıp ova ova yıkadığım buğdayı düdüklümde haşladım.Yine bir gece önce fasulye ve nohutumu da haşlayıp hazır ettim.Ertesi sabah koca tencereme boşalttığım buğdayımı sıcak su ile biraz açtım.İçerisine nohutu,fasulyeyi ve pirinci ekledim.Sütümü ilave ettikten sonra kaynamaya bıraktım.Ben aşureyi ne kalıp şeklinde çok katı ne de çok sulu sevmiyorum.Zaten pişerken biraz sulu gibi gözüksede kaselere boşalttıktan sonra soğuyunca biraz daha koyulaşıyor.

Aşure kaynarken üzümleri ve kayısıyı da koyarak iyice dipten karıştırdım.En son şekerini verip kaselere boşalttım.Şeker ölçüsü vermedim.Çünkü herkesin tatlıdan anladığı farklıdır.Kimi tatlıyı çok tatlı kimi daha az tatlı sever.

En son üzerini dövülmüş ceviz ve fındık,tarçın çok küçük kesilmiş kayısı,kuru incir,nar kuş üzümü ile süsledim.

Afiyet olsun,yiyene şifa olsun can olsun inşallah Herkese 2010 yılının şu son haftasında güzellikler ve iyilikler diliyorum.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın.......................

23 Aralık 2010 Perşembe

Kuru Domatesli Bulgur Pilavı

Hala 4. Blog Yazarları buluşmasının verdiği keyifi yaşıyorum.Günlük hayatın koşturmacası içindeyken aslında insan ne çok şeyi atlayıp es geçiyor.Oysa ki hayat çok kısa her gün,her saat,her saniye değerli.Bu nedenle yaşadığımız her andan keyif almaya çalışmamız lazım ama olmuyor işte bir koşturmaca bir stres,bir yarış nereye ,niçin diye sormak ve hayatı biraz yavaşlatmak geliyor içimden.Geliyor gelmesine de hayat dolu dizgin gidiyor.
Ondan olsa gerek bu buluşmalar altın değerinde.Orada kim olduğunuz,ne iş yaptığınız,kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yok sadece dostluk ve ortak bir keyif var.Haksızmıyım?

Tarifimize gelince
Malzemeler


  • 1 adet kuru soğan

  • 2 diş sarımsak

  • tereyağ

  • biraz kurutulmuş domates (7 -8 adet)

  • 2 adet sivri biber

  • 2 su bardağı bulgur

  • varsa 3 bardak et yada kemik suyu yoksa su

  • tuz

Tencereye yemeklik doğradığımız soğanları ve sarımsağı koyup yağ ile biraz öldürelim.İçerisine doğranan sivri biberleri ve biraz sıcak suda bekletip yumuşatılan kuru domatesleri doğrayıp ilave edelim.Ayıklayıp yıkadığımız bulguru ilave edip tuzunu ve suyunu verelim.Kısık ateşte suyunu çektirdikten sonra demlenmeye bırakalım.


Sağlıkla mutlu kalın..................


21 Aralık 2010 Salı

4. Blog Yazarları Buluşması

4.Blog yazarları buluşmamızı Kalamış Moss Marine Cafe'de çok güzel bir şekilde gerçekleştirdik.Sağolsun etkinlik komitesi herşeyi o kadar güzel organize etmişti ki.Tek kelimeyle herşey mükemmeldi.Sevgili Aylin'ime,Cihan Kaloğlu ve Seviye Kaloğlu'na,Serap Yücesoy'a bir kez daha çok teşekkür ederim.
Yeni Yıl temalı buluşmamızda masaların dizaynı çok zarifti.Dışarıda deli gibi yağmur yağarken biz keyifle Yasemin Sungur'u dinleyip sıcacık çaylarımızı yudumladık.

Hatta bir ara İnciye dışarısını gösterip çok yağmur yağıyor dediğimde şimdi onu düşünüp keyfimi bozamam dedi.Yani o kadar güzel zaman geçirdik.

Açık büfe kahvaltıda yok yoktu.Herşey çok lezzetliydi.Fakat yemeğe o kadar kendimizi kaptırmışız ki fazla resim çekemedim.


Kahvaltı için hazırlanan yiyeceklerden bazılarını resimleyebildim sadece

Zaten o kadar çok konuştum ki aslında çok yedim derken düşündüm de şimdi resimlere tekrar bakınca pek çok şeyden de yememişim

Çeşit bol olunca insanın gözü de doyuyor

Sohbet çok ama çok güzeldi.Yaseminle tam da şöyle konuştuk kendimiz için yaptığımız en güzel şey bir blog sahibi olmaktı

Blogum sayesinde o kadar güzel insan tanıyıp arkadaş oldum ki sadece bu bile yeterli. Zaman su gibi akıp gitti nasıl geçti anlamadık.Pek çok sponsor vardı ve pek çok hediye dağıtıldı.

Bu arada yemek blogu olarak bazılarımız birşeyler götürüp marifetlerimizi sergiledik daha ziyade hep yapıp blogumuzda resimlediğimiz lezzetlerden hiç olmazsa bir tanesini arkadaşlarımıza tattırma şansımız oldu.Şu resimde gördüğünüz vişne soslu cheescake benim elimden çıktı.

Yiyen arkadaşlar sağolsunlar çok beğendiklerini söylediler.Bu da o gün benim için en büyük ödül oldu.
Sabırsızlıkla 5. buluşmayı beklemeye başladık bile.Herkese hem katılan,hem organize eden herkese bir kez daha bu güzel duyguları yaşattıkları ,varlıkları dostlukları,gülen yüzleri için kocaman teşekkürler.


Sevgiyle dostlukla kalın................

19 Aralık 2010 Pazar

Canım Köfte Çekti

Cuma günü tam iş çıkışı bir köfte sohbeti açıldı.Zaten karnım acıkmış.Bir de haftanın son iş günü bitmiş.Onun da verdiği bir hisle hadi dedim babangaya telefonda köfte yemeye gidelim.
Hava buz ama kim takar.Ben takarım ama soğuğu değil babangayı koluma.En yakın en lezzetli köfte nerde araştırması da yapıp şöyle ayaküstü.Maltepe sahilde aldık soluğu.

Islama köfte yanına piyaz şöyle bol acı biberle.Ohh şükürler olsun karnım doydu.Ama köftenin yanında babanga ile edilen sohbet de bunda çok etkiliydi.

Herhalde insanlar da şaraplar gibi yıllandıkça,edilen sohbetler,birlikte geçirilen zamanlar daha bir keyifli ve değerli oluyor.

Çayımızı da içtik.

Artık kalkalım hesabı alabilirmiyiz?.....


Herkese sağlıklı ve keyifli haftalar sevgiyle ve mutlulukla kalın....

18 Aralık 2010 Cumartesi

Kahve Dünyasından Yeni Lezzet Bonte

Kahve Dünyası Şaşırtmaya Devam Ediyor! Sürprizler Bitmedi!..

“bu kadar da lezzetli olmaz ki!..”

KAHVE DÜNYASI’NDAN YEPYENİ BİR LEZZET BONTE

Çikolatalı Atıştırmalık
Çeşit Çeşit Lezzet BONTE…

Hem Bitter Çikolatalı, Hem Sütlü Çikolatalı; Hem De Portakallı Çikolatalı…

Çıtır çıtır, ağızda dağılan yapısı bu kadar da lezzetli olmaz ki dedirtiyor!..

Kahve Dünyası çikolata koleksiyonuna yepyeni bir lezzet katıyor: Çikolatalı atıştırmalık BONTE…Bitter, sütlü, bitter-sütlü portakallı çeşitleri ve ağızda dağılan yapısı ile yepyeni bir atıştırmalık tutkusu olarak konumlanan BONTE; 50, 80 ve 200 gr’lık paketleriyle 7’den 70’e lezzet tutkunlarının tadına doyulmaz lezzeti olmaya aday…

Kahve Dünyası tarafından özel olarak geliştirilen BONTE, tadına bakanın vazgeçemeyeceği bir alışkanlık olarak tanımlanıyor… Lezzet dünyasına yepyeni bir keşif olarak katılan BONTE: Hem hafif...Hem çıtır çıtır…Hem çeşit çeşit…Hem vitaminli…Hem de Kahve Dünyaları’nda…

Çalışırken, okurken, sinemadayken, vapurdayken, yoldayken, yürürken, maç izlerken, tv seyrederken size de çikolatalı atıştırmalık “BONTE-molası” gerek!

Sizin hiç bir kova çikolatanız oldu mu?Sağolsun Kahve Dünyası sayesinde benim oldu.Gerçekten süper bir lezzet insan yemeye başladımı duramıyor çıtır çıtır gidiyor.Çikolata kovası bütün gece elden ele dolaştı.Bizi böyle bir lezzetle tanıştırdığı için Kahve Dünya'sına teşekkürler.

Herkese keyifli mutlu ve sağlıklı bir hafta sonu dilerim.

Sevgiyle dostlukla kalın........................

16 Aralık 2010 Perşembe

Patlıcan ve Biber Kızartma (Soslu)

Biliyorum her sebzeyi ve meyveyi kendi mevsiminde yemek gerekir.Kızartma çok sağlıklı bir yiyecek değildir.
Ama arada bir yemek gerekir çünkü bunlar hayatın tadıdır güzelliğidir.Biz yemeye doyamadık vallahi.
Sadece üzerinin sosunu tarif edeyim.
Çok az sıvıyağda çok ince doğranmış sarımsaklar biraz öldürülüp rendelenen domates konulur.Domates biraz suyunu çekince biraz tozşeker biraz tuz ve bir ya da iki yemek kaşığı sirke ilave edilip kızartıp fazla yağını kağıt havluya çektirdiğiniz kızartmanın üzerine boylu boyunca serilir.

Afiyet olsun sevgiyle sıcacık kalın............................

15 Aralık 2010 Çarşamba

Zeytinyağlı Pırasa

Herkese merhaba,
Buz gibi bir İstanbul,bebemin hevesle kar beklentisi Ankaralımın kara doymuş duyguları arasında akıp giden bir hafta daha.Yılbaşına şurada ne kaldı.Yeni umutlar,güzel beklentiler,iyi dilekler,çok şükür sıcacık bir ev,kupamda kah kahvem kah bitki çayım daha ne olsun.
Pırasaların bir kısmı bükmede kullanılınca geriye kalanlar da zeytinyağlı olmak üzere tencerede yerini almıştı.Çok kısa sürede midede de.

Kısaca tarif etmek gerekirse.
Bir kaç kat soyulup verevlemesine kesilen ve iyice yıkanan pırasalar bir kenarda dinlendirilirken :)
Nutri Cook akıllı tencereme bir adet soğanı yemeklik doğrayıp,soyup doğradığım havuçlarla beraber zeytinyağında bir miktar kavurdum.İçerisine dinlenen pırasaları koyup tencerede şöyle bir çevirdikten sonra 1 tatlı kaşığı kadar salça ilave edip yarım limon suyu, biraz toz şeker ve tuz ile tatlandırdım.İki üç yemek kaşığı kadar pirinci ve çok az suyunu koyup 10 dakika pişirdim.

Bazıları pırasa zaten soğan sayılır deyip bu yemeğe soğan koymaz ama ben soğanın her yemeğe ekstra lezzet kattığını düşündüğüm için koyarım.
Yine zeytinyağlı pırasaya salça konulmaz diye arkadaşlarımda var ama bizim ev halkı beyaz yemeğe çok sıcak bakmadığı için ben çok az salça ile renklendiririm tercih sizin.

Sevgiyle ve sağlıkla mutlu kalın.................

12 Aralık 2010 Pazar

Pırasalı Bükme

Çocukluğumda köye gittiğimizde kocaman avlunun içindeki evin arkasındaki topraktan yapılma ocakların başında yengeler teyzeler bir yandan hamur yoğurur bir yandan pişirirlerdi.Bu köye mahsus bir misafir ağırlama şekliydi.Bize siz şehirde böyle şeyler yiyemiyorsunuzdur derlerdi.Açıkçası o zamanlar bu değerlerin çok da farkında değildim.Ama artık biliyorum ki gerçekten o lezzette bir şey yemedim buralarda.O marifetli ellerden imece usulü çıkan odun ateşinde pişen ocaktan çıktığında elimize tutuşturdukları böldüğünüzde içinden sıcacık dumanlar çıkan mis gibi bükmeler,hamur işleri hala hafızamda.
Çok şükür en azından hafızamda böyle anılarım var tadı hala damağımda tatlar var.O teyzelere ne mi oldu bazısı rahmetli bazısı da o kadar yaşlandı ki artık böyle şeyler yapacak dermanları yok.Ama o ocaklar o avlu ve evler hala duruyor.Gidemesek de orada bizim çok güzel bir köyümüz var .İçinden su geçen yemyeşil buram buram köy kokan Yapağlı,benim köyüm

Malzemeler


  • 2-3 adet pırasa

  • peynir

  • tuz

  • karabiber kırmızı toz biber

  • 1 yumurta

  • un

  • 3 yemek kaşığı yoğurt

  • 1 çay bardağı sıvıyağ

  • 1/2 çay bardağı su

Yapılışı


İnce ince doğranmış pırasayı sıvıyağda biraz öldürüp yumuşayınca içerisine istediğiniz türde peyniri ilave edin.Biraz tuz karabiber toz kırmızı biber (acı seviyorsanız acı biber tercih edin daha güzel oluyor) ile tatlandırın ve soğumaya bırakın.


Diğer tarafta sıvıyağ su yumurta bir çay kaşığı kadar tuz ile unu az az ilave ederek bir hamur tutun hamur çok katı olmayacak toparlanacak kıvamda olacak.Hazırladığınız hamurları bezelere ayırın sanki poğaça yapar gibi elinizle biraz açarak hazırladığınız içten koyup istediğiniz şekilde kapatın ve yağladığınız tepsiye dizin.Üzerlerine yumurta sarısı,çok az sıvıyağ çok az su karışımından sürün.180 derecede ısıttığınız fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.


Elbette bu anlattığım bükmelere benzemez odun ateşinde pişen o muhteşem tadı vermez.Ama bir nebze de olsa benim nefsimi köreltti ağızda dağılan güzel bir lezzet oldu.


Afiyet olsun sevgiyle ve sağlıkla kalın........


Herkese hayırlı,bereketli ve keyifli bir hafta dilerim.


9 Aralık 2010 Perşembe

Sütlaç

Sütlaç sütlü tatlıların babası bence.Tatlı deyince en basitinden belki ilk akla gelen,genelde herkesin sevdiği ve yediği bir tatlı.Daha önce de vermişim tarifi ama tazeleyeyim dedim .
Malum Aysun Hanımın sütü ile yapılınca tadı bir başka oluyor.

Malzemeler
  • 3 lt süt
  • 1 su bardağı pirinç
  • 3 yemek kaşığı pirinç unu
  • 1 paket vanilya
  • şeker (ölçü vermiyorum tadarak damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz)

Ayıklayıp yıkadığım pirinçleri sütümün içine koyup yumuşayıncaya kadar kaynattım.Şekeri damak zevkime göre ilave edip karıştırırken,bir kaseye koyduğum pirinç unu ve vanilyayı biraz su ilavesi ile boza kıvamına getirip yine karıştırarak sütlacıma ilave ettim.Biraz koyulaşınca ocaktan alıp kaselere pay ettim.

Eğer fırınlayacaksanız tencerede bir miktar bıraktığınız sütlacın içine bir yumurta sarısını koyup iyice karıştırarak fırınlayacağınız sütlaçların üzerine birer kaşık koyarak fırının ızgara bölümünde üstlerini kızartarak afiyetle yiyebilirsiniz.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın...............

6 Aralık 2010 Pazartesi

Yalancı İşkembe Çorbası

Bizim sakatat ile ilişkimiz çok mesafelidir.Babanga çok nadir arnavut ciğeri bir de uzun sohbetli dost toplantılarının ardından nadiren işkembe çorbası içer. Ben de işkembe ile alıp temizleyip pişirecek kadar yakın ilişkide bulunma heveslisi olamadığımdan yalancısı ile idare ediyoruz.Ama gerçeği kadar olmasa da inanın insanın nefsini köreltecek kadar lezzetli oluyor.
Şu soğuyan havalarda içinizi ısıtacak cinsten sarımsaklı bir tat arıyorsanız bu tarif size göre.

Malzemeler
  • 2 adet tavuk butu
  • 1 adet soğan
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2-3 diş sarımsak
  • 2-3 yemek kaşığı sirke
  • karabiber,tuz,kırmızı toz biber

Yapılışı

İyice yıkadığım butları düdüklü tencerede 1 adet bütün soğanı da koyarak su ve biraz tuz ilavesi ile haşladım.İçinden tavukları ve soğanı aldıktan sonra tavuk suyumu ince tel süzgeçten süzdüm.Tavuk etlerimi didikledim.Tencerede bir kaşık tereyağ ile unu yakmadan kokusu çıkana kadar kavurdum.Unların topaklanmaması için karıştırarak tavuk suyumu yavaş yavaş ilave edip çorbamı kaynattım.Bu arada bir kasede yine iyice karıştırarak hazırladığım yumurta sarısı iyice dövülmüş sarımsak ve sirkeyi içine çorbamdan bir iki kepçe koyarak çorbanın sıcaklığına getirerek iyice açtım ve azar azar karıştıra karıştıra çorbaya ilave ettim.Didiklediğim tavuk etlerini de koyduktan sonra bir iki taşım kaynatıp ocağın altını söndürdüm.

Servis yaparken üzerine kırmızı biberli yağ gezdirdim.Çok da iyi ettim.Afiyetle içtik.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın afiyet olsun ..........................

1 Aralık 2010 Çarşamba

Duble Çikolatalı Kurabiye

Bazen canınız birşey yemek isterde ne yiyeceğinizi bilemezsiniz tırım tırım mutfakta dolaşırsınız ya.Geçenlerde öyle bir durumdaydım.Elimde yemek dergileri karıştırıp duruyordum.Birden bu tarifi gördüm Lezzet Dergisinde sevgili Tijen'in bir tarifi.İşte bu dedim. Taktım önlüğümü geçtim mutfak tezgahının başına.Hatta o ara bebe gelip yanıma ya bir kek falan yapsaydın diyecekti ki.Hadi dedim hadi canım içeri.

Malzemeler


  • 80 gr bitter çikolata

  • 100 gr tereyağ

  • 1 yumurta

  • 3/4 su bardağı toz şeker

  • 1.5 su bardağı un

  • 1 paket vanilya

  • 1/2 paket kabartma tozu

  • 1 çimdik tuz

  • 1 su bardağı fındık

  • 1 su bardağı damla çikolata

Yapılışı


Önce yağınızı bir kapta eritin.Eriyen yağın içine çikolatalarınızı kırarak atın.Eriyinceye kadar karıştırın.Çikolatalar eriyip ılınınca yumurtayı ekleyip çırpın.Sırasıyla şekeri,unu kabartma tozunu,tuzu ve vanilyayı ilave edip karıştırmaya devam edin.En son irice kırdığınız fındıkları ve damla çikolatayı ekleyip tahta kaşıkla şöyle bir karıştırın. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsinize bir kaşık yardımı ile aralıklı olarak hamurları dizin.150 derecede ısıtılmış fırında pişirin.


Tepsiye şekilsizce konulan hamur parçaları pişerken yayılıp düzleşiyor.Görüntüsü ince fakat tadı dolu dolu çikolata tadında tam kahvenizin yanına yakışacak kurabiyeleriniz oluyor.Kurabiyeleri cam bir kavanoza koyup birkaç gün akşamları kahvemin yanına arkadaş yapmayı düşünüyordum.Ama bebe kahveye bile gerek görmeden kurabiyelerimi yiyip bitirdi.Darısı bir dahakinin başına


Sevgiyle ve sağlıkla kalın.....................


Blog Widget by LinkWithin