28 Nisan 2012 Cumartesi
Lipton İlk Hasat
26 Nisan 2012 Perşembe
Biskrem Kurabiye
- 250 gr oda sıcaklığında margarin
- 1 su bardağı pudra şekeri
- 2 yumurta
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 2 portakal
- dilediğiniz ölçüde çikolata
- yeter miktarda un
- Portakalların kabuklarını rendenin ince tarafı ile rendeleyin.
- Derin bir kabın içine rendelediğiniz portakal kabuklarının içine un dışındaki tüm malzemeyi koyup elinizle şöyle bir karıştırın.Burada önemli olan yağın oda ısısında yumuşatılmış olması.
- Unu azar azar ekleyerek yumuşak ele yapışmayan bir hamur elde edin.
- Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp,elinizin ayasında poğaça yapar gibi açın.
- Açtığınız bu hamurun içine dilediğiniz ölçüde ufalanmış çikolatayı koyup,hamuru kapatıp elinizle yuvarlayın.
- 180 derecede ısıtılmış fırında çok da kurutmadan hafif pembe renkte pişirin.
23 Nisan 2012 Pazartesi
Benden Haberler
Bence evet hayal etmek önemli ve değerli.İnsanın hayalleri olmalı.Ben hayal ettiğim sürece,yaşayan,hatta biraz da onunla beslenen bir yapıya sahibim.Gerçeklerin önüne geçmemeli tabii ki hayaller ama mutlaka olmalı.Genelde duyguları mantığının önünde giden bir yapım var.Çok zararını gördüğüm,çok fırsatları kaçırdığım olmuştur,ama bu huyumdan asla vazgeçme niyetinde de değilim.Ne yapayım kalbim hep bir tık önde gidiyor.
İnsan pek çok şey hayal edebilir.Kariyer,iyi bir eş,çocuk,ev,araba hatta belki de bir giysi.Bu sizin hayaliniz kime ne.Size zarar vermediği sürece özgürsünüz.Yeter ki elde edemeyeceğiniz,olmazsa çok büyük hayal kırıklıkları yaşayacağınız bir hayal olmasın.Yeter ki hayalleriniz umutsuzluğa dönüşmesin.Bu ağaç bizim evin arka bahçesinde yıllardır her kasım ayında,yapraklarını döken,her mart ayında yeniden yeşeren bir dut ağacı.Neler gördü neler kimbilir.Ben de ona dair çok şey gördüm.Üzerinde ki dutları yiyebilmek için dallarını çekiştirip kıranları,yine o dutları yiyebilmek için başını döndürene kadar silkelenmesini,hatta bir dönem,cam kenarlarına düşen dutların pislik yaptığını düşünerek kesmeye karar verdiler.Ben ne mi yaptım.Tüm binaya karşı durdum.Eğer bu ağacın bir dalını keserseniz çok fena şeyler olur diyerek tehditler bile savurdum.Çünkü ben yıllardır bu dut ağacının dallarına konan kuşları izledim.Serçeler,kargalar o dutlar ile karınlarını doyurdular.Sabah o dalların arasında cıvıl cıvıl öttüler.Balkonumu yıkarken hortumla su sıktım bu dallara.Yaprakların suya nasıl döndüğünü gördüm.En önemlisi bu ağaç hep umut oldu bana.Her baharda o yeşerdikçe ben de içimde ki duyguları yeşerttim.Dut yine yemyeşil ben de.Neden diye sormayın.Ben de bilmiyorum.Yine coştu deli gönül.İnsan yıllar geçtikçe belki de çok fazla ayrıntıya takılı kalmıyor.En doğrusu da bu bence.
Şu yaşımda öğrendim ki hayatınızı tek bir şey,ya da kişi üzerine kurmamalısınız.Öğrenmeye açık olmalısınız.Öğrenme isteği insanın zihnini canlı tutuyor.Yeni şeyler öğrenmek ufkunu açıyor.Bunları niye mi yazıyorum.Fotoğrafçılık kursuna yazıldım.Daha ilk derste hayal mekanizması başladı çalışmaya.Bu çok keyifli fotoğraf turlarına katılıp,bu duyguyu hisseden insanlar ile ortak bir keyifte buluşmak üzerine.Ha ne lüzum var,bu saatten sonra fotoğrafçı mı olacaksın,gibi olumsuz cümleler de geldi tabi ki ama ne yaptım?Ayrıntıya takılmadım.Bu keyifli mi evet,ben mutlu oldum mu evet,kimseye zararı var mı hayır.O zaman devam.
Bu arada bugün 23 Nisan tüm çocukların ve içinde çocuk taşıyanların bayramı.Kutlu ve mutlu olsun.
Bol hayalli güzel günler..................
18 Nisan 2012 Çarşamba
Patatesli Çiğ Köfte
Patatesin köfte kıyafeti giymiş şekli.Bana göre bu kıyafet,patatese çok da yakıştı.Hele siz evde oturma lüksüne sahip olan hanımlar,şu yağmurlu,rüzgarlı havalarda demleyin çayınızı,yapın patatesli çiğ köftenizi,oturun cama.
Hem yağmuru izleyin hem keyifle çayınızı yudumlayın.Hadi afiyet olsun.
Malzemeler
- 2 su bardağı ince bulgur
- 1 su bardağı sıcak su
- 3 adet irice haşlanmış patates
- 1 bağ yeşil soğan
- Maydanoz
- Limon
- Sumak,nar ekşisi,zeytinyağı,tuz,karabiber,isot,pul biber,toz kırmızı biber
Bulgurun üzerine sıcak suyu döküp kapak ile ağzını kapatın,şişip yumuşaması için bir süre bekletin.Bu arada haşladığınız patatesleri rendeleyin.Soğanları ve maydanozu çok ince kıyın.Şişen bulgur ile patatesleri iyice yoğurun ve yeşillikleri ekleyin.Baharatları,ekşisini ve zeytinyağını ilave edip istediğiniz şekli verin ve bol yeşillik ile birlikte servis edin.
Baharatları kendi ağız tadınıza göre koyabilirsiniz.
Afiyet olsun.......
15 Nisan 2012 Pazar
Şekerpare
Haftaya da bir tatlı tarifi ile başlayarak sizlere merhaba demek istedim.Şimdiden, güzel,bereketli,sağlık ve mutluluk dolu bir hafta olsun diyorum.
Şekerpareyi oldum olası severim.İş yerinde bile öğlen yemekte çıktığında,tatlı yemeyeceğim sözümü yedirten tek tatlıdır diyebilirim.
Bu da pastane şekerparesi görünümünde ve çok lezzetli tadından çatlamış bir tarif oldu diyerek buyrun diyorum:
Malzemeler
Şerbeti için
- 4 bardak şeker
- 5 bardak su
- bir yemek kaşığı kadar limon suyu
Hamuru için
- 125 gr margarin (oda sıcaklığında bekletilip,yumuşatılmış)
- 4 kaşık pudra şekeri
- 2 yumurta (bir tanesinin sarısı üzerlerine sürülmek üzere ayırılacak)
- 1 kahve fincanı sıvıyağ
- 1 çay kaşığı karbonat
- yaklaşık 3 / 3,5 su bardağı un (yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur olacak)
Şerbeti,hamuru hazırlamadan önce kaynatın ki siz hamuru yoğururken soğumak için vakti olsun.Çünkü şerbet soğuk tatlı sıcak olmalı.
Yağ,yumurta ve pudra şekerini mikserle iyice çırpıp,daha sonra karbonat ve sıvıyağı ilave edin.Unu yavaş yavaş yedirerek hamurunuzu yoğurmaya başlayın.Elinize yapışmayacak ama yumuşak kıvam kazandığı anda hamurunuz şekil vermeye hazır demektir.Tatlılarınıza istediğiniz şekli verip,üzerlerine ayırdığınız yumurta sarısını sürün ve çok az yağladığınız tepsiye dizin. 180 derecede iyice kızarana kadar pişirin
Fırından çıkardığınız anda soğumuş şerbeti tatlınızın üzerine dökün.Şerbetini çektikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.
Herkes için mutlu ve sağlıklı bir hafta olsun........
12 Nisan 2012 Perşembe
XI.XI Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma Zeytinyağı
1930 yılından beri Mudanya Trilye bölgesinde var olan Taş Baskı Yağhane’de limitli olarak üretilen bu nadide zeytinyağları, özenle bakımı yapılan 300 yıllık zeytin ağaçlarından kimyasal gübre kullanılmadan elde edilmektedir. Dinlendirilmek üzere 150 yıllık tarihi küplere alınan XI.XI Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma zeytinyağları üretim aşamasında özellikle metal ile temas etmediği ve kimyasal bir işleme tabi tutulmadığından dolayı yüksek aromatik değere ve enfes bir tada sahiptir. Tüm mineral ve vitamin değerleri aynen korunmaktadır.Özellikle filtre edilmeden 1 ay dinlendirildikten sonra şişelenir ve limitli üretilir. 500 ml şişelerde limitli olarak üretilen XI.XI. Sonsuzluk Gourmet Naturel Sızma Gurme Şarküterilerde, Karaca Porselen mağazalarında satışa sunulmaktadır.
Daha fazla bilgi için tık tık
8 Nisan 2012 Pazar
Pofidikler
Canım bir şey yemek istiyor ama yemek değil,şöyle atıştırmalık bir şeyler sesleri,evde çınlıyor.Buzdolabı açılıyor kapanıyor.Her açıldığında tabakta güzelce serilip yatan tulum peyniri ve mis gibi köy tereyağı gözüme çarpıyor.Diyorum ki şunları şöyle güzel bir zeytinyağı içine yatırılmış çizik zeytinle yesem.Tam da o anda tamam diyorum buldum.Hemen kolları sıvayıp malzemeleri tezgaha diziveriyorum.
- 2 su bardağı ılık süt
- 1 adet yaş maya
- 1,5 yemek kaşığı toz şeker
- 1yumurta (sarısı pofidiklerin üzerine sürülecek)
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 1,5 tatlı kaşığı tuz
- un
Süt,maya ve şeker önce iyice bir karıştırılıp,maya eritiliyor.Daha sonra un hariç diğer malzemeler ilave ediliyor.Un azar azar eklenerek çok sert olmayan,ama ele de yapışmayan bir hamur elde edilip,ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp elle yuvarlanarak yağlanmış tepsiye diziliyor.200 derece fırında önce bu pofidiklerin,pofidik haline gelişlerini keyifle izliyor mis gibi mayalı hamur kokusu ile ciğerlerinizi dolduruyorsunuz.
Sonra mı?Sonra fırından çıkan bu yumuşacık,sıcacık pofidiklerin ortasını açıp tereyağını sürüyor, tulum peynirinin buzdolabındaki rahatını bozarak içlerine dolduruyorsunuz.Çizik zeytini baş köşeye koyup,demlediğiniz çay eşliğinde tadını çıkarıyorsunuz.İşte pazar keyfi diye buna derim diyen ev halkı sakinliyor onlar huzurlu ben huzurlu.
Sevgi ve huzur dolu bir hafta dileğiyle...............
6 Nisan 2012 Cuma
Zeytinyağlı Kereviz Çanağı
Bu arada sizlere de güzel ve keyifli bir hafta sonu dilemek istiyorum.Herşeyi boşverin sizi ne mutlu edecekse,bu hafta sonu onu yapın,kendinizi güzelce şımartın.
Ben şu an onu yapıyorum.Hafızamda İncir Reçeli filminin kareleri eşliğinde yine,hep Halil Sezai dinliyor ve bu satırları yazıyorum.Diyeceksiniz ki ne yaptığın bizi ilgilendirmiyor.Ama ömrüm varsa bundan 10 ya da 20 sene sonra bu satırları okurken bu anı ve huzuru hatırlamak için bu ayrıntıları yazıyorum.
Size tarifini vereceğim bu nefis zeytinyağlıya gelince kendini enginar zanneden bir kerevizin hikayesi bu.Hani kendini saraylı sanan bir orta direk.Enginarı seven bu kereviz ile mutlaka flört etmeli,çünkü görüntü ve lezzet kardeşi oluyor bu şekilde.
Malzemeler
- 2 adet orta boy kereviz
- 1 adet kuru soğan
- 1 adet patates
- 1 adet havuç
- 1 çay bardağı bezelye
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- tuz
Ortadan ikiye bölüp,güzelce soyup çanak şeklinde içini oyduğunuz kerevizlerinizi limonlu suyun içine koyun ki kararmadan pişme sırasını beklesin.Diğer tarafta patates ve havuçlarınızı,soyup küp küp,soğanınızı yemeklik doğrayın.Yayvan bir tencereye, kereviz çanaklarınızı yerleştirin,doğradığınız soğan,havuç ve patatesi de tencerenin içine gelişi güzel koyun,bu arada bezelyeyi ilave etmeyi de unutmayın.Bezelyeyi konserve olarak kullanacaksanız,daha sonra tencereye ekleyin ki dağılmasınlar. Yemeğinizin üzerine dilediğini miktar tuz ve bir çay bardağı zeytinyağını da ilave edip,tencerenin kapağını kapatın.Çok kısık ateşte,arada kontrol ederek pişmeye bırakın.Ben bu yemeği sadece yağı ile yemeyi sevdiğimden yaklaşık yarım çay bardağı su ilave ederek pişirdim.Yemeğiniz pişip soğuduktan sonra,servis tabağına aldığınız kereviz çanaklarının içini tencerede ki patates,havuç,bezelye ve soğan güzellemesi ile doldurun ve afiyetle yiyin.
Keyifli bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle...............
3 Nisan 2012 Salı
Sosisli,Kaşarlı Omlet
Malzemeler
- 2 yumurta
- İki adet sosis
- rendelenmiş kaşar peyniri
- tuz,karabiber,kırmızı biber
Yumurtaları çukur bir kaba kırın,içine tuz ve baharatları ekleyip iyice karıştırın.Yapışmaz bir tavaya bir fındık büyüklüğünde tereyağ koyup,yağ eridiğinde,yumurta karışımını dökün.Alt tarafı pişen omletinizi bütünlüğünü bozmadan ters çevirin.Bu arada doğranmış sosisi ve rendelenmiş kaşarı omletin bir yarısına koyup,diğer yarısını üzerine katlayın.
Afiyet olsun.Arada tembellik yapma hakkınız olması dileğiyle.....