Yeni Adresimiz Kendimceyemek.com

Merhabalar..

Uzun süredir kendimceyemek.blogspot.com adresinden yazılarımı paylaştığım bloguma artık www.kendimceyemek.com adresinden devam edeceğim.

Yeni adresimizi Sık Kullanılanlara eklemeyi unutmayınız.

Ayrıca altta ki Google+ sayfamızı da beğenerek tariflerimi ve yazılarımı Google+ üzerinden de takip edebilirsiniz.


26 Temmuz 2009 Pazar

Kalbim Ege'de Kaldı

Sizlere Cunda (Ali Bey Adası) Adasından bahsedeceğimi söylemiştim.Oranın halkı mübadelede ilk kurşunu atan Ali Çetinkaya'nın anısına Ali Bey Adası diyor.Çok daha eskilerde Kokulu Ada
Evler gerçek olamayacak kadar güzel.Daracık taşlı sokaklarında adeta birbirlerine omuz vermiş ve birbirlerini o kadar çok sevmiş ki hiç bıkmadan usanmadan yıllardır yüzyüze bakıyor.Sarımsak taşından yapılan bu evler bu taşın özelliği gereği yazın serin,kışın sıcak olurmuş.
O evlerin duvarlarına sıkıca asılmış olan begonviller rengin içinde renk oluşturuyor.O daracık taş sokaklarda yürürken kapısı açık olan evlerden birinin içine kafamı uzatıp o havayı solumamak için kendimi zor tuttum.O kadar yüzyüze ve bitişik evlerde yaşayan insanların yaşadıkları ilişkileri,yakınlığı gördüğünüzde ister istemez kocaman sitelerde yaşayıp da birbirini tanımayan selam vermeyen insanların geldiği noktayı düşünüyorsunuz.

Cundanın kalbi turistler için sahil kesimindeki meydanda atsa da bence asıl olan güzellikler daha yukarılara doğru gittiğinizde o daracık sokaklarda atıyor.Yürürken orada yaşanmışlıkları düşünmeden hayal etmeden duramıyorsunuz.Evlerin güzelliği beni adeta büyüledi.Kapı tokmakları o zamanlar genellikle insan kafası şeklinde yapılırmış.Her köşesi ayrı bir tarih ve yaşanmışlıkla dopdoluydu.



Cunda mutlaka görülesi ,yaşanılası ve hatta yaşlanılası yer.


Mübalede evlerini olduğu gibi bırakıp gidenlerin torunları gelip yıllar sonra ninelerinin büyük dedelerinin evlerini araştırıp buluyormuş.

Bu teyzem o yıllarda kimbilir neler yaşamış ve görmüş o kadar düşünceli ve üzgündü ki yüzünde inanılamayacak kadar çok çizgide neler neler saklıyordu




Cunda'dan başka bir insan manzarası


Bu sokaklarda yürürken birden kendinizi tam da oraya,o ortama ait hissediyorsunuz.



Ayvalık bir ada cenneti adeta 22 ada var etrafında Fakat içinde yerleşim olan Lale Adası ve Cunda Adası.Ayvalıkdan Lale Adasına dolgu bir yol yapılmış.Arabanızla Lale Adasına gidebiliyorsunuz.Lale Adası da Türkiye'nin İlk Boğaz Köprüsü Tabelasının yer aldığı bir köprü ile Cunda'ya bağlanmış


Bu resim Ayvalıktan Lale Adasına giden yolu gösteriyor


Bu da Lale Adası ile Cunda'yı birbirine bağlayan köprü



Burası da Aşıklar Tepesi.Rahmi Koç'un katkılarıyla yapılan bu değirmen görünümlü bina çok değerli kitapların saklandığı bir kütüphaneye dönüştürülmüş.Çok güzel bir manzarası var doğal olarak.Orada bulunan tek cafe de oturup çayınızı yudumlarken o eşsiz manzarayı izleyebiliyorsunuz



Aşıklar tepesinden gördüğünüz manzara da bu.Aşık değilseniz bile olabilir hatta orada şiir bile yazabilirsiniz

Türkiye'min her köşesi ayrı bir cennet:Buram buram tarih kokarken eşsiz doğası ile de insanı büyülüyor.Kısacası bizim için çok güzel bir tatil oldu.Tekne turunda martılar bize yoldaşlık etti.



Son olarak burası da Ali Çetinkaya'nın ilk kurşunu attığı yer anısına İlk Kurşun Tepesi


Eeee tatil bitti hayata devam.Çok yakında tekrar tariflerimle aranızdayım.Malum ramazan ayına çok az kaldı.Allahın izni ile hazırlıklarımızı tamam etmeliyiz.

Herkese hayırlı ve bereketli bir hafta diliyorum

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Tatilden Geriye Kalanlar

Ayvalık ile ilgili yazarken ilk bu resmi koymak istedim.Şeytan sofrasından günbatımı.Güneş bu kadar mı güzel batar.Günbatımını izleyen insanlar güneşi alkışlarla uğurluyorlar

Şeytan sofrasına gittiğimizde Salı pazarına gittim zannettim.Allahım o ne kalabalık insan yürüyemiyor bile.Ama ben bu kadar güzel bir manzara görmedim insanı resmen büyülüyor.

Bir rivayete göre Allah şeytanı cennetinden kovduğu zaman şeytan kendisine yeni bir cennet arayışına girmiş ve buraya gelmiş.


Geldiğinde de buraya ayak izini bırakmış.Yine bir rivayete göre diğer ayak izini de Midilli adasına bırakmış.Bazı ! insanlar şeytanın ayak izi olduğu söylenen bu çukura para atıp dilek tutuyorlardı.Acaba şeytandan ne dilemiş olabilirler !



Sizce bu şeytanın ayak izi olabilirmi?



Fakat gerçekten seyretmeye doyamadım manzarayı.İnsanı büyülüyor sanki.Gerçek değil de tablo gibi.Sayısız resim çektim

Sizce de tablo gibi değilmi?Ülkemizin her yanı ayrı bir cennet bu da o köşelerden biri


Bu görünen ada da Tımarhane adası.Çok eskiden çok içki içenleri ve akıl noksanlığı olanların götürüp bu adaya bırakırlarmış.Temiz hava ve çokça esen rüzgar sayesinde insanları bu şekilde tedavi ederlermiş.Bu ada da insan gerçekten şifa bulur bence de


Şimdilik bu kadar yarın da size Cunda adasını anlatacağım orası da ayrı bir cennet

19 Temmuz 2009 Pazar

Ben Geldim

Merhaba sevgili dostlar sayılı gün çabuk geçer derler.Aynen de öyle oldu tatil bitti,geldik.Çok şükür güzel bir tatil yaptık hepsini sizinle paylaşacağım.Bu sadece bir merhaba uğrayışı.
Ben tatildeyken de siteme gelen yorum bırakan ,mail atan,beni izlemeye alan tüm arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum.Hepinizi çok seviyorum.
Bu arada bu gece mübarek Mirac kandili.Hepinizin kandili mübarek olsun Allah ettiğimiz tüm duaları kabul etsin inşallah.Her kim iyi niyetle ne istiyorsa Allah onu nasip etsin.Çok kısa bir süre sonra resimlerim ve yazılarımla geliyorum herkesi kocaman öpüyorum

10 Temmuz 2009 Cuma

Tatile Gidiyorummmmmm


Bütün sene hem evde hem işte çalıştım.İş yerimde üzerime düşen herşeyi elimden geldiğince bütün gayretimle yaptım,akşam eve gelince mutfağa girip yemek hazırladım.Bütün hafta evi toparladım her hafta sonu temizlik yaptım,çamaşır yıkadım,evin alışverişini yaptım.Blogumla severek ve zevkle ilgilendim.Yeni tarifler denedim.Fırsat oldukça arkadaşlarıma ve komşularıma zaman ayırdım.Bebemin dersleri ile ilgilendim toplantılarına katıldım.Onu sabırla dinledim.Her sorununa çözüm üretmeye çalıştım.Gitar kursunu takip ettim.Ankaralım her geldiğinde var gücümle ona hizmet ettim her öğün farklı birşeyler yapmaya çalıştım.Onun da sıkıntılarını dinledim:Elimden geldiğince onları rahat ettirmeye mutlu etmeye çalıştım.Babanganın hakkını yiyemem o hep bana yardımcıydı beni de o dinledi.Sinirlendiğimde sakinleştirdi.Bana sabretti (bu kısım karşılıklı)Ama yoruldum yeniden şarj olmam lazım onun için de kendime zaman ayırıp biraz kendimi dinlemem lazım.Allahın izni ile önümüzdeki seneye güç toplamam lazım.Bu da ancak bir tatil ile mümkün.Ama yine söylüyorum hep söyleyeceğim iyiki bu blogu açmışım bir sürü ama bir sürü hiçbir çıkara menfaate dayanmayan arkadaşlıklar kurdum.Hepinize güzel yorumlarınızdan ve paylaşımlarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.Eh yolcudur Abbas ama beni yine yorumsuz bırakmayın bu arada bir sürü arkadaşıma yorum yazamadım yoğun bir haftaydı beni affedin geldiğimde görüşmek üzere bloguma göz kulak oluverin.Hepinizi kocaman öpüyorum.
Ben bir havalanaıp Ayvalık,Cunda Adası,Sarımsaklı yapıp gelicem

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Kayısı Soslu İrmik Tatlısı

Herkese selam geçende dediğim gibi bloglar arası sessizlik var ama ben yine de yeni bir tarif vereceğim zaten aynı sıklıkla tüm arkadaşlarımın sitelerini takip ediyorum bu arada bu boşlukta eski kayıtlarına bakıyorum.Herkesi daha çok tanımaya çalışıyorum.
Tatlısız olmaz bizim ev demiştim ya o nedenle tatlı yapmaya devam ama şöyle soğuk soğuk yenilecek türden tatlılar bu da öyle bir tatlı çoğunuz biliyorsunuzdur zaten ama yine de tarifi vereyim

Malzemeler
  • 7 yemek kaşığı irmik
  • damla sakızı
  • 1 su bardağı şeker
  • 5 su bardağı süt

Sosu için

  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 1/2 kg kayısı

Yapılışı

Sütü,irmiği ,şekeri muhallebi kıvamında pişirin kaynamaya başladığında damla sakızını koyun.Çıkartırken yapışmaması için ıslattığınız bir kaba tatlıyı dökün ve soğumaya bırakın.

Öbür tarafta doğradığınız kayısıları şeker ve nişasta ile pişirin.Ben bu kısmı kayısı reçeli ile yaptım tencereye koyduğum 2-3 kaşık kayısı reçeline çok az su ilave ederek mısır nişastası ekleyerek kıvam kazandırdım ve kalıbından çıkardığım tatlımın üzerine döktüm.Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabında soğutup soğuk soğuk servis yaptım.Yoğun kayısı aromalı, hafif,serin serin bir tatlı oldu




4 Temmuz 2009 Cumartesi

Supangle

Sıcak çok sıcak yine diyorum güneş altında çalışanların Allah yardımcısı olsun.
Geceleri sıcaktan uyuyamaz olduk gece yarısı evin içinde bir trafik anlatamam.Gece herkes bir yatıyor bir kalkıyor kalkan buzdolabın önünde alıyor soluğu ya su içmeye ya da dolapdan soğuk birşey yemeye
Tam hava serinliyor biraz uyuyacam zııııırrrrrr saat çalıyor hadi işe gitme vakti diyor.
Allah kısmet ederse bir hafta sonra tatil yolu göründü inşallah şöyle serin sular kızgın kumlar misali
Bu arada bloglarda bir sessizlik bir rehavet çıt yok eee hem sıcak hem tatil mevsimi söyleniyoruz ama şurda yaz 3 ay ondan sonra yine soğuklar soğuk mu o neydi ya :)
Bu arada supangle tarifi sevgili arkadaşım http://ordanburdanhayattan.blogspot.com/ yaseminden tarif için bakabilirsiniz bir fark ben içine hiç kakao koymadım çikolata miktarını arttırdım dolu dolu çikolata olsun istedim,sonra da Carte d'OR meyve şöleni ile gerçek bir şölene dönüştürdüm yenildi mi hayır kapışıldı
Blog Widget by LinkWithin