Yeni Adresimiz Kendimceyemek.com

Merhabalar..

Uzun süredir kendimceyemek.blogspot.com adresinden yazılarımı paylaştığım bloguma artık www.kendimceyemek.com adresinden devam edeceğim.

Yeni adresimizi Sık Kullanılanlara eklemeyi unutmayınız.

Ayrıca altta ki Google+ sayfamızı da beğenerek tariflerimi ve yazılarımı Google+ üzerinden de takip edebilirsiniz.


19 Kasım 2009 Perşembe

Künefe

Künefe severmisiniz?
Bizim bebe çok severmiş meğer şöyleki geçenlerde acaba ne tatlı yapsam diye bebeye sorma gafletinde bulundum hiç düşünmeden künefe dedi
Onu yapamam oğlum onun için özel peynir lazım sonra pişirmek içinde özel aparatları var dedim ama dinletemedim.Dışarıda yiyelim dedim hayır illa sen yap diye tutturdu.
Televizyonda izlemiştim bir programda künefe yapılışını ince özel tepsiye kadayıfı döşedikten sonra küçük piknik tüpün kafasına alevi tepsinin altına eşit olarak dağıtacak bir aparat takıp tepsiyi onun üzerine oturtup çevire çevire ocağın üzerinde pişirmişlerdi.
Ama bizde öyle bir teşkilat yok dedim,olmaz dedim ama o galip geldi nasıl olursa kabulüm yiyeceğim deyince peki o zaman dedim ve ilk kez yapmama rağmen hiç fena olmadı aslında tabi bu tatlı sıcak sıcak yendiği için hadi soğutuyorsun çabuk ol nidaları arasında bu kadar fotoğraflayabildim.Bundan sonra daha sık yaparız herhalde bu arada bebeden de küçük bir söylediğini işitirsin olayı geldi.
Hiçbir zaman ben yapamam demiyeceksin en azından deneyeceksin ve gayret edeceksin olmazsa da ben elimden geleni yaptım sağlık olsun diyeceksin dedi(bu tam olarak benim cümlem çok sık söylerim bu kez o bana söyledi en azından dediklerim kafasında kalıyormuş bunu da anlamış oldum bu da ayrıca mutluluk verici)
Gelelim tarife

Malzemeler
  • 250 gr tel kadayıf
  • 125 gr kadar tereyağ
  • 200 gr kadar tuzsuz dil peyniri

Şerbeti için

  • 2 su bardağı tozşeker
  • 2,5 su bardağı su

Yapılışı

Kadayıfları elimle tel tel açtım önce.Sonra erittiğim yağ ile kadayıfları iyice karıştırdım.Küçük bir tepsiye(künefe çok kalın olmamalı) kadayıfın yarısını elimle iyice bastırarak yerleştirdim.Üzerine minik minik doğradığım dil peynirlerini (zaten pişince eriyor peynirler) koydum.Kadayıfın diğer yarısını da peynirlerin üzerine yine iyice bastırarak yerleştirdim.170 derecede ısıttığım fırında iyice kızarana kadar pişirdim.Önceden kaynattığım şerbeti sıcak kadayıfın üzerine kepçe kepçe döktüm.

Gerçekten güzel oldu içindeki peynir erimişti tadı yerindeydi.Yalnız bildiğiniz gibi bu tatlıyı yapar yapmaz sıcakken yemek lazım yoksa içindeki peynir soğuyunca sertleşiyor

Afiyet olsun

17 Kasım 2009 Salı

Muhammara (Acuka)

Hayatımızda renkler ve kokular vardır.Her biri bize birşey anımsatır.Herkese olmuştur duyduğunuz bir koku geçmişten bir anıyı canlandırır.O kokunun arkasında size ait bir sürü şey vardır.Ya da bir renk ,bir tat geçmişten birşeyler getirir.Bir sürü anı insan yaşadığı sürece ne çok şey biriktirir hayatında arkadaşlar,sevinçler,üzüntüler hepsi için bir fotoğraf bir görüntü vardır hafızamızda.Unuttuğumuzu sanırız ama o bilinçaltımızda derinliklerde bir yerde saklıdır ve küçük bir uyarıcı ile hop ortaya çıkıverir.
Şimdi bu da nereden çıktı diyorsunuz belki bu muhammara ama biz buna daha çok acuka ya da acılı deriz bundan çıktı işte.Geçen gün markette içinde acuka olan bir kavanozu babanganın elinden zor aldım onun içinde bir sürü katkı var ben sana yaparım diye ve unuttuğum bir tat böylece canlanıverdi

Annem çok eskiden çok sık yapardı sabah kahvaltısında sobanın üzerinde kızartılan ekmeklerin üzerine sürüp sürüp yerdim beyaz peynirle hiç doymadan o kadar lezzetli bir kahvaltılıktı benim için ama çok uzun zaman önce unutuldu gitti.Tekrar o lezzeti tatmak beni çok mutlu etti.Tatmayanlar için gerçekten tavsiye ederim kızarmış ekmeğin üzerine sürüp de yemelerini

Malzemeler


  • 2 yemek kaşığı domates salçası

  • 1 yemek kaşığı biber salçası

  • 3 ya da 4 diş iyice dövülmüş sarımsak

  • salçanızın tuz durumuna göre biraz tuz

  • karabiber

  • kimyon

  • sevdiğiniz oranda pul biber

  • iyice ufalanmış bayat ekmek içi (yarım ekmeğin içini koydum)

  • irice dövülmüş ceviz içi

  • sıvıyağ

Yapılışı


Bütün malzemeleri bir araya getirip iyice karıştırın burada baskın bir sarımsak tadı için sarımsağı damak zevkinize göre ayarlayın.Ekmek içi kıvam artırıcı özelliği için duruma göre biraz daha koyabilirsiniz.Acı oranı da sizin acı yeme katsayınıza kalmış artık.Sıvıyağ da acukaya parlak ve daha bir yumuşaklık vermek için


Afiyet olsun


12 Kasım 2009 Perşembe

Kadıköy'lü Olmak

Kadıköylü olmak bir ayrıcalıktır sloganını Kadıköylü olanlar zaten bilir Kadıköye gelenler de bu afişi Kadıköyde ki duvarlarda mutlaka görmüştür.Gerçi Burada doğmadım ama bütün çocukluğum,genç kızlığım Kadıköy'de geçti.Ondan mıdır bilinmez çok ama çok severim Kadıköy'ü orada kendimi tam da evimin içinde gibi hissederim.Ara sokaklarını,mağazalarını,çay bahçelerini,tüm eskiliğini ve kokusunu bilirim dediğim gibi çok ama çok da severim.Yaşadığım nefes aldığım yerdir tam da orası.Altıyol,vişne sokak,Moda,Bahariye,Kadıköy Çarşısı esnafıyla,insanlarıyla daha bir başkadır sanki.Altıyol da tam da boğa heykelinin karşısında çay bahçesinde oturup çayınızı yudumlarken insanların koşturmacasını izlemek,balıkçılar çarşısında gezmek,Beyaz fırından bir şeyler alıp yemek,Cafer Ustanın dükkanından tatlı almak,Baylan Pastanesinin 30 yıldır aynı lezzetteki Cup Griye'sinden yemek başka bir mutlu eder beni

Bu da o saydığım lezzetler arasındadır Petek Büfe.Ben 26 yıldır gidiyorum ama tabi öncesi de var.Eskiden Rex sinemasının sokağındaki Tevfik Gelenbe Tiyatrosunun pasajında idi.Küçücük köhne bir dükkan çoğu zaman ayakta yerdik çünkü oturacak yer ya 3 ya da 5 kişilkti.Sonra Kadıköy adliyesinin yan tarafındaki pasaja taşındı şimdi yine Rex sinemasının sokağında 26 yıldır aynı tat aynı lezzet.

Koca koca plazaların içinde bütün gün fındık fareleri gibi dolaşıp duruyoruz hep bir telaş hep bir koşturma yaşıyoruz ama yaşadığımızı bilemeden hiç birşey görmeden belki de temiz bir hava almadan.Arada küçücük kaçamaklar insana yaşadığını hissettirir ya biz de bu akşam babanga ile iş çıkışı Kadıköy'e gittik sokaklarında ağır ağır yürüdük.E Petek Büfeye uğramamak olmaz sokağa konulmuş plastik masada belki de en mükellef masalardan çok daha lezzetli artistlerimizi yedik ayranlarımızı içtik büyük bir keyifle


Belki de gerçekten yaşlanıyoruz ve yaşanmışlıklar nerede çoksa anılar nerede toplanıyorsa orada olmaktan daha fazla mutluluk duyuyoruz ama ne olursa olsun dediğim gibi Kadıköy benim için çok özel ve güzel sıcacık.yumuşacık ve şefkat dolu
Sizlerle paylaşmak istedim

Sevgiyle kalın

8 Kasım 2009 Pazar

Mim

Sevgili Tarif Defteri blogu sahibi arkadaşım Narish beni mimlemiş.Konu sinir olduğunuz şeyler

Ben aslında çok sinirli olmamakla beraber damarına basıldığında deli sinirli olan bir insanım.Hadi başlayalım bakalım sıralamaya bakalım kaç tane olacak


  1. Bencil insanlara sinir olurum.Hep ben diyenlere asla tahammülüm yok

  2. Emrivakiyi hiç sevmem.Yapanlara da sinir olurum

  3. Sürprizleri severim ama ölçüsü kaçarsa sinir olurum

  4. Samimiyetle laubalilik arasındaki o incecik çizgiyi ayıramayanlara da sinir olurum.Çünkü bazı durumlarda siz samimi olursunuz karşınızdaki laubali

  5. Düzenimi bozanlara da sinir olurum

  6. Kendini beğenmiş,kibirli insanları hiç sevmem sinir olurum.

  7. Kişilik haklarımı hiçe sayanlara da sinir olurum herkes haddini bilecek sonsuz özgürlük diye birşey yok

  8. Dolmuşta cep telefonu ile evinde konuşur gibi rahat rahat konuşanlara da sinir olurum

  9. Görevini hakkıyla yapmayanlara da sinir olurum.Bu bir market çalışanı da olabilir,iş yerindeki iş arkadaşınızda

  10. Gözünüzün içine baka baka yalan söyleyenlere de sinir olurum.Dürüst ol canımı ye

  11. Evde belli bir eşya düzenim vardır her seferinde söylememe rağmen bulaşık makinesini boşalttığında rastgele yerleştiren babangaya da bunun için sinir olurum :)

  12. Eve ayakkabı ile girilmesine de sinir olurum.

  13. Yerinde değilken arkadaşının çalan cep telefonunu açıp da cevap verenlere de sinir olurum.Cep telefonu özeldir

Daha bir bu kadar daha yazabilirim.Ne çok sinir olduğum şey varmış meğer.Kısacası saygısız insanlara sinir olurum.
Arzu eden bütün arkadaşları bu soruyu cevaplamaya davet ediyorum.İnsan sıraladıkça baya rahatlıyor terapi oluyor.


Sinirsiz keyifli mutlu pazarlar herkese


5 Kasım 2009 Perşembe

Mozaik Pasta

Yazmayalı 2 hafta olmuş.Ama bana daha uzun geldi açıkçası.Gerçi arkadaşlarımı ziyaret ediyorum ama kendim yazamıyordum.Nihayet şeytanın bacağını kırdım.Bu tarifimi de Pembe Tatlar arkadaşımın "Bisküvili Pastalar" etkinliğine gönderiyorum.Aslında çok basit ama bir o kadar da lezzetli bir tatlı biz ev halkı çok seviyoruz ve ben de sıkça yapıyorum.Hatta bazen abartıp çok fazla yapıyorum da çocuklar baston tatlısı diye alay ediyorlar.Çünkü ben bu tatlıyı folyonun üzerine döküp piramit şekli verdikten sonra deepfreze koyuyorum baston adı da tatlının uzun olmasından kaynaklanıyor.
Bu arada şu GDO tartışmaları beni çok korkutuyor.Ne tarafa dönseniz hangi besine baksanız bu konu ile bir ilintisi var.Bu da beni korkutuyor herşeyi mevsiminde alıp yemeye çalışıyorum ama domates ve salatalık ne olursa olsun babanga tarafından kışın da tüm karşı çıkmalarıma rağmen masada yerini alıyor.Çocukları bu yaratık besinlerden nasıl koruyacağız bilemiyorum.
Allahtan sütümüzü güvenle alabildiğimiz bir Aysun'umuz var,yoğurdumuzu da kendimiz mayalıyoruz.Ama geri kalanlar....

Malzemeler




  • 3 paket petibör bisküvi


  • 1 su bardağı süt


  • 100 gr kadar tereyağ


  • 1 su bardağı şeker


  • 4 çorba kaşığı kakao


  • 1 muz


  • biraz ceviz yada fındık (bence ceviz daha çok yakışıyor)


  • 1 paket krema


Yapılışı



Yağı çok kızdırıp yakmadan sadece eritin .geniş bir kapta kırdığınız bisküvilerin üzerine dökün diğer malzemeleri ve doğradığınız muzu da ilave edip karıştırın ve tezgahın üzerine serdiğiniz folyonun üzerine dökün.Folyoyu kenarlarından bitiştirerek piramit şekli verin ve deepfrezde sertleşene kadar tutun.Sonra da afiyetle yiyin


Blog Widget by LinkWithin