Yeni Adresimiz Kendimceyemek.com

Merhabalar..

Uzun süredir kendimceyemek.blogspot.com adresinden yazılarımı paylaştığım bloguma artık www.kendimceyemek.com adresinden devam edeceğim.

Yeni adresimizi Sık Kullanılanlara eklemeyi unutmayınız.

Ayrıca altta ki Google+ sayfamızı da beğenerek tariflerimi ve yazılarımı Google+ üzerinden de takip edebilirsiniz.


28 Ekim 2011 Cuma

Sosyete Mantısı

İyi geceler,
Gecenin bu vakti postmu yazılır diyen arkadaşlara,henüz şimdi oturduğumu söylesem.Bugün yarım gün çalıştık.Eve geldiğimde saat 15:00 a geliyordu.Şu anda saat 23:34 ve ben şimdi oturdum.Nemi naptım?Neler yapmadım ki.Evde olup da yapılacak şey mi yok.Çamaşır yıkadım,çekmece düzelttim,ütü,yemek vs derken bu saat oldu.Ha bu arada bir de Koçtaş'a gittim.Bugün tam iş yerinden çıkarken telefonuma şöyle bir mesaj geldi ''Akşama gül böreği?''
Mesajı atan bebe.Akşam gül böreği yaparmısının kibarcası bu.
Eee Allah ömür versin,onların isteği benim için emirdir.Eve gelince yaptım.Koçtaş dönüşü pişirdim,afiyetle yedik.Bu böreğe,hem gül böreği,hem sosyete mantısı deniyor bildiğim kadarı ile.Gerçi üzerindeki yoğurttan pek şekli anlaşılamıyor fakat gül şeklinde.Tarifi de çok basit
Malzemeler


  • 300 gr kıyma

  • bir adet soğan

  • 3 adet yufka

  • karabiber,tuz

  • bir yumurta

  • 2 yemek kaşığı yoğurt

  • 1/2 çay bardağı su

  • 2 -3 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı



  1. Yemeklik doğradığınız soğanı,çok az sıvıyağ ile biraz öldürün.Kıymayı ilave edip iyice kavurun.İçine tuz ve karabiberi ekleyin.

  2. Yufkaları,ortadan ikiye kesin.Uzun tarafına kavurduğunuz kıymadan bir ucundan,diğer ucuna kadar koyup,rulo şeklinde sarın.Sardığınız bu ruloyu kendi etrafında dolayıp,çok az yağladığınız tepsiye dizin.

  3. Yumurta,yoğurt,su ve sıvıyağı ,iyice karıştırarak hazırladığınız meyaneyi böreklerin üzerine pay ederek dökün ve 170 derecede altı ve üstü kızarana kadar pişirin.

  4. Sıcakken,üzerine sarımsaklı yoğurt ve kırmızı biberli yağ ilavesi ile servis edin.

Hepinize kucak dolusu sevgiler,mutlu bir hafta sonu dilerim..............

24 Ekim 2011 Pazartesi

Tramisu

Merhaba,artık güzel şeyler olsun istiyorum.Tatlı şeylerden bahsetmek,keyifli zamanlar geçirmek istiyorum.Çok daralınca,üzülünce,sıkılınca,sinirlenince ne yaparım biliyormusunuz?Evi kaldırır,silmedik ,temizlemedik bir şey bırakmadan her yeri temizlerim.Ovalarım,kazırım,parlatırım.Şu anda evimde yıkanmadık,temizlenmedik bir yer kalmadı desem.
Bir de tatlı tarifi vereyim de tam olsun dedim.
Malzemeler


  • 200 gr'lık 2 paket kedidili (Bim de satılanlardan aldım)

  • 3 yumurta

  • 6 su bardağı süt

  • 1 kutu labne (200 gr)

  • 3 çay bardağı şeker

  • 5 yemek kaşığı un

  • 1 paket vanilya

  • kakao

Kedidilini ıslatmak için



  • 1 yemek kaşığı nescafe

  • 4 yemek kaşığı şeker

  • 2 su bardağı süt

Yapılışı



  1. Kedidilini ıslatmak için,nescafe,şeker ve sütü iyice karıştırıp,şekeri ve nescafeyi eritin.

  2. Büyük bir borcama bu karışıma batırarak,ıslattığınız kedidillerini tek tek dizin.

  3. Diğer tarafta labne ve kakao hariç tüm malzemeleri karıştırarak,kısık ateşte muhallebi kıvamında pişirin.

  4. Muhallebiyi ateşten aldıktan sonra labne peynirini ilave edip iyice karıştırın.

  5. Bir kat dizdiğiniz kedidilinin üzerine muhallebinin yarısını döküp düzeltin.İkinci kat ıslatarak kedidillerini dizip kalan muhallebiyi üzerlerine dökün ve güzelce düzeltin.

  6. Soğuduktan sonra servis ederken,dilimlediğiniz tramisunun, üzerine bolca kakao eleyip afiyetle yiyin.


Hepinize herşeyden önce iç huzuru ve sağlık diliyorum.Keyifli ve mutlu saatler yaşayın,hayatınız sütlü tatlılar kadar güzel olsun.Sevgiler............

23 Ekim 2011 Pazar

Dua Ederken,Yardım da Edelim



Herkese iyi akşamlar,

Yeni hafta,yeni umutlar,yeni mutluluklar demektir.Her haftaya,bu düşünce ile başlarım.Her pazar akşamı içimden,yeni haftanın herkese mutluluk ve yeni güzellikler getirmesini dilerim.Güzel şeyler hayal ederim.Kendime göre aklımdan az çok haftayı kaba taslak planlarım.Şu akşam eve gelince şu tarifi uygulayacağım ya da atıyorum uzun zamandır fırsat bulup düzene sokamadığım kitaplarımı,dergilerimi düzenleyeceğim vs gibi.Bazen düşündüklerimi yapabilir,bazen de çok yorgunsam,yine kendi kendime bu işi kendime,ben yarattım,şimdi de kaldırdım yapmıyorum derim.Aslında ne saçma değil mi plan yapmak?Değil akşamı,bir dakika sonrasının bile,bize ne getireceğini bilmezken.Ama insan umutsuz da yaşayamaz ki.1999 da ki depremi yaşayanlar bilir,bir anda hayatların nasıl alt üst olduğunu.Gece yatıp da,kalkamayanlar, ya da bir anda,sahip olduğu her şeyi yitirenler.Deprem sonrası,uzun bir süre her şey anlamsız gelmişti.Birinden,bir şey alacağına dair bir şey duyduğumda,içimden ne lüzumsuz derdim.Yeni bir şey almak ya da rutin yapılan,herşey ama herşey uzun bir süre gereksiz ve anlamsız gelmişti.Fakat dediğim gibi,insan umutsuz yaşayamaz,bir süre sonra herşey normale döndü.Ta ki bugün Van'da olan depremi duyana kadar.Bir anda yine insanlar sokaklarda,yine yakınlarını kaybedenler,çaresiz yardım bekleyenler.Ne kadar acı değil mi?Biz az sonra sıcak yataklarımıza yatıp uyuyacakken,orada insanlar sokakta,çaresiz.Hayat böyle bir şey demek ki.Şehitlerimizin acısı hala üzerimizde,taze dururken,deprem ile bir acı daha yaşıyoruz.Allah yardımcıları olsun.Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet,yaralılara acil şifalar diliyorum.

20 Ekim 2011 Perşembe

Sizin de Oğlunuz Var mı?

Sizin de oğlunuz var mı?Varsa sizin de yüreğinize ateş düşmüştür.Aslında oğlunuz olmasına,anne olmanıza bile gerek yok,insansanız mutlaka yüreğiniz yanmıştır.
Kıyamadan gözünün içine bakarak büyüttüğümüz çocuklarımız.Onların hepsi bizim çocuklarımız.
20 yaşında ÇOCUKLAR evet hepsi daha çocuktu.

18 Ekim 2011 Salı

Patlıcan Pane (Taze Kaşarlı)

Merhaba hepinize,
Mutfakla aram hala biraz limoni.Çünkü henüz ağzımın tadı tam yerine gelmedi.Tam eşikte duruyor gibiyim.Bir adım ilerisi yine grip,bir adım gerisi düzelmiş enerjik halim.Çok şükür şikayet etmiyorum.Bunlar hastalık sayılmaz.Allah çaresiz hastalıklar vermesin,herkese de şifalar versin.Bu kadarı bile,insanı allak bullak ediyor.Bütün düzen değişiyor evde,keyfiniz yoksa iştahınız da olmuyor birşeyler yapmaya.Yapacaklarım birikti.Aklımda bir sürü şey var,yapmak istediğim.Akşam yatarken bazen elime bir yemek kitabı alıyorum.İşte o anda bir dürtü oluşuyor,gördüğüm bir tarif karşısında.Bunu hemen yarın yapacağım diyorum bir hevesle.Ama ertesi gün işten gelince bakıyorum tık yok.
Fakat bu patlıcan paneyi Sevil'ciğimde görünce hemen ertesi gün yaptım.Baktım dolaba patlıcan var,kaşar var ee ne bekliyorsun dedim.Nasıl mı oldu?Sizce?

Malzemeler


  • Patlıcan

  • taze kaşar

  • yumurta

  • galeta unu

Yapılışı


Patlıcanları tamamen soyup bir süre tuzlu suda bekletip,ortadan ikiye kestim.Onları da uzunlamasına kestim.Kesilen patlıcanları çırptığım yumurtaya,sonra da galeta ununa bulayıp kızarttım.Kızaran patlıcanları bir peçetenin üzerine çıkardım.Patlıcanların boyunda kestiğim taze kaşarları iki dilim patlıcanına arasına koyup,Philips AirFryer'ın haznesinde kaşar peynirleri eriyene kadar tuttum.AirFryer'ı olmayanlar bu işlemi fırında yapabilirler. Yani bir çeşit patlıcan tostu gibi de diyebilirim.Son derece lezzetli,pane sevenler için ideal bir lezzet oldu.Gönül rahatlığıyla yapın yiyin derim.
Hepinize sağlık ve huzur dolu günler.....................

16 Ekim 2011 Pazar

Volkan Kurabiye

Mutlu mutlu hafta sonları herkese.Kış yüzünü gösterdi.Dışarısı oldukça soğuk,yağmur neredeyse tüm gün durmadan yağdı.Yağsın varsın.Herşey yerinde ve zamanında olmalı,olmalı ki dengeler korunsun.Denge ne kadar önemli bir kavram.Düzenin olduğu her yerde denge kurulmuş demektir.İçinizde ruhsal denge,işinizde denge,özel hayatınızda denge,iletişimde denge.Hatta yemek yemede bile dengeli olmak gerekiyor.Çok şükür,hemen her konuda olabildiğince denge kurduğumu sanıyorum,yemek dışında.


Kaç kişi saat gece 23:00 da kalkıp kurabiye yapar.Ben yaptım.Sıcağı çıkmadan da sizlerle paylaşmak istedim.Bu konuda denge tanımam.Çok denedim bir şeyi kendimi zorlayarak yapıyorsam sonuç hep kötü oluyor.Fakat bir anda aklıma düşen ve şevkle yaptığım her iş de istediğim sonuca ulaşıyorum.

Bu kurabiyede de istediğim sonuca ulaştım.Çok şık ve lezzetli,ağızda dağılan, bir kurabiye oldu.Tarifi Dr Oetker vanilya paketinin arkasında görmüş ve saklamıştım.Kısmet bugüneymiş.

Malzemeler


  • 1 yumurta

  • 250 gr margarin

  • 2 yemek kaşığı dövülmüş badem

  • 1/2 su bardağı şeker

  • bir paket vanilya

  • 1 paket hamur kabartma tozu

  • 1 limon kabuğu rendesi

  • 3,5 su bardağı un

  • istediğiniz bir reçel ya da marmelat


Yapılışı


Bütün malzemeleri yoğurma kabına koyup,iyice özdeşleşene kadar yoğurun.Pürüzsüz bir hal aldığında,hamuru ikiye bölüp,her parçayı iki parça yağlı kağıt arasında 2 mm kalınlığında açın.Açtığınız,yağlı kağıt arasındaki hamurunuzu buzdolabında bir süre bekletin.


Dolaptan çıkardığınız hamuru kurabiye kalıbı ile şekilli kesip,kesilen parçaları tepsinize dizin.Bu ilk parçaların üzerine istediğiniz bir reçel ya da marmelattan,bir çay kaşığı koyup,açtığınız ikinci parça hamurdan daha küçük parçalar kesip ortalarına bıçakla bir artı kesik atıp,tepsideki marmelatlı hamur parçasının üzerine koyun.Elinizle şeklini bozmadan hafifçe bastırın.180 derecede 20 dakika kadar pişirin.Pişirin ki eviniz mis gibi kurabiye koksun.


Ben badem yerine ceviz koydum.Marmelat olarak da teyzemin kuşadasında yazlığın bahçesindeki ağacın,eriklerinden yaptığı mis gibi erik marmelatı kullandım.


Hepinize mutlu ve keyifli pazarlar diliyor,sevgiyle kalın diyorum.................

14 Ekim 2011 Cuma

Hayallerini Kahve Bardaklarına Çizdiler

Kahve Dünyası “Darüşşafaka Bardağı” projesine emek veren Darüşşafakalı öğrencilere teşekkür sertifikası verdi
HAYALLERİNİ KAHVE BARDAKLARINA ÇİZDİLER KAHVE DÜNYASI’NDAN ÖDÜL ALDILAR
Kahve Dünyası, “Darüşşafaka Bardağı” sosyal sorumluluk projesine çizgileriyle hayat veren Darüşşafakalı öğrencilerle Kahve Dünyası İstinye mağazasında bir araya geldi. Kahve Dünyası müşterileri tarafından büyük ilgi gören proje için emek veren minik tasarımcılara birer teşekkür sertifikası verildi.
Kahve Dünyası’nın Darüşşafakalı öğrencilerle yaptığı “Darüşşafaka Bardağı” sosyal sorumluluk projesinin ulaştığı başarıyı kutlamak için, 8 Ekim’de Kahve Dünyası İstinye mağazasında bir sertifika töreni düzenlendi. Tören için Darüşşafakalı öğrencilerle birlikte, Darüşşafaka okulları öğretmenleri ve Kahve Dünyası yetkilileri bir araya geldi.
Birlikte yapılan kahvaltının ardından Darüşşafakalı öğrencilere sertifikalarını sunan Marka ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Eda Terçin, Kahve Dünyası olarak böyle bir proje gerçekleştirmiş olmaktan gurur duyduklarını, Darüşşafaka öğrencilerinin emekleriyle üretilen bardakların, mağazaları ve kahveseverler için ayrı bir renk olduğunu söyledi. Hayal gücü ve yeteneklerini yansıttıkları projenin gördüğü ilgiden dolayı çok mutlu olan minik tasarımcılar, hayatlarının ilk ödülünün almanın heyecanını yaşadılar.
“Darüşşafaka Bardakları”nı renklendiren küçük tasarımcıların kimisi iç mimar, kimisi endüstriyel tasarımcı veya grafiker olmak istiyor. Aralarında, Picasso’dan etkilenen de, çizim yaparken Iron Maiden, Linkin Park gibi metal gruplarının müziklerinden ilham alanlar da var.
“Darüşşafaka Bardağı” projesi Kahve Dünyası’nın Darüşşafaka öğrencilerle el ele vermesiyle gerçekleşti. Öğrenciler, endüstriyel tasarımcı Yeşim Bakırküre ile birlikte workshop çalışmalarına katılarak birbirinden özgün ve yaratıcı tasarımlar hazırladılar. “Darüşşafaka Bardakları” yaklaşık bir yıldır Kahve Dünyası mağazalarında duyarlı kahveseverlerin ilgisine sunuluyor. Şimdiye kadar 6 binden fazla “Darüşşafaka Bardağı” satıldı. 15 TL fiyatla satılan bardaklardan elde edilen gelir Darüşşafakalı öğrencilerin eğitime bağışlanıyor.

13 Ekim 2011 Perşembe

6.Blog Yazarları Buluşması

Hayırlı akşamlar,hafta sonuna son bir kala iyisinizdir umarım.Henüz düzelememiş olmama rağmen,olumlamalarım sayesinde inşallah haftayı tamamlamama az kaldı.
Ekim ayının ilk pazar günü yapılan 6. Blog Yazarları Toplantısı gelenler bilir, çok güzel geçti.Sohbet,kahvaltı,çekiliş derken zaman su gibi aktı gitti.Ben bu tür buluşmaları çok seviyorum.Çok keyifli ve eğlenceli geçiyor.Yeni insanlar tanıyor,eski arkadaşlarımı görmüş oluyorum.Kadıköy Balon Cafe'de yapılan bu buluşmayı organize eden Esra Kars,Melike Ertunç,Meltem Ertunç ve Zeynep Özcan'a emeklerinden dolayı teşekkür ederim.Mekan da güzeldi,kahvaltı da.Hava da bizden yanaydı pırıl pırıl güneş ve Haydarpaşa'ya karşı çaylarımızı yudumlarken,sohbette ayrı bir keyif verdi.

Buluşmaya katkılarından dolayı da tüm sponsorlara çok teşekkür ediyor,yeni buluşmalarda görüşmek üzere sevgiyle hayırlı cumalar diliyorum......................

11 Ekim 2011 Salı

Nişastalı Poğaça

Hayırlı akşamlar,
Hala tam iyileşememiş bir halde,ortalarda havası boşalan balon misali dolaşıyorum.Sağlığınız yerindeyse,huzurunuzda varsa dünyanın en zengin insanı sizsiniz demektir.Tad almıyorum,koku almıyorum,mutfakla aram limoni.Çünkü enerji eksiğim var.Ama yine de herbirinizi takip ediyorum büyük bir keyifle.
Bu poğaçayı,yapalı baya bir zaman oldu.Aslında birçok arkadaşıma da tarifini verdim.Eğer beni kandırmıyorlarsa,yapan herkes çok beğendiğini söyledi.
Malzemeler


  • 125 gr margarin

  • 1/2 su bardağı sıvıyağ

  • 1 su bardağı yoğurt

  • 1 su bardağı nişasta

  • 1 yumurta (sarısı üzerine sürülmek üzere ayırılacak)

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 tatlı kaşığı tuz

  • 2,5 su bardağı un

  • İçine koymak için peynir ve maydanoz

Yapılışı


Oda sıcaklığında ki margarin ile tüm malzemeleri bir yoğurma kabında,ele yapışmayan,yumuşak bir hamur şeklinde yoğurun.Cevizden biraz büyük parçalar halinde koparıp,elinizin ayasında açıp,içine peynir maydanoz karışımından koyup,kapatın.Yağlanmış tepsiye dizip üzerlerine yumurta sarısı sürün.Susam ya da çörek otu ile süsleyip 170 derecede pişirin.Bu ölçü ile yaklaşık 25 adet poğaça oluyor.


Poğaçanın hamuruna, isterseniz dereotu da koyabilirsiniz.İç malzeme olarak ben peynir koydum fakat sizler isterseniz,patates,kıyma koyabilirsiniz.Ağızda dağılan kıyır kıyır bir poğaça oluyor.


Sağlık ve afiyet dolu günler dilerim sevgiyle............................

8 Ekim 2011 Cumartesi

Tavuk Şiş Izgara

Herkese hayırlı akşamlar,sağlıklı günler.
Sağlık ne önemli bir şey Allahım.Allah kimseyi sağlığından etmesin.Perşembeden beri hastayım. Hatta Cuma günü işe gidemeyecek kadar.Bütün bir cuma,cumartesi sürekli yattım.Yattığım sürece deliksiz uyudum.

Evde bir sessizlik ,sakinlik hakim.Malum evin enerji deposu ben, hasta olunca,boyunlar büküldü,yüzler düştü.İten,dürten,ortada deli gibi dolaşan ben, sessizliğe gömülmüş,sürekli uyurken,çok ama çok üzüldü bebem,babangam.Alışmamışlar, benim sessiz,sakin hallerime.Allah kimseyi, hasta etmesin,çaresiz hastalık vermesin.Grip diyip geçiyoruz ama resmen, yıktı geçti,dozerle ezilmiş gibiydim.Şükür bugün birazcık gözüm açıldı.Allah,evlatlarımıza uzun ömür versin ama eşlerimizi de başımızdan eksik etmesin.Babangam neredeyse saat başı telefonla arayıp,iyimisin diye sordu.İnsan yaşlandıkça birbiri için çok daha değerli oluyor.Çok şükür,gerçi ben hep değerli olduğumu hissettim.Babanga,bana bu duyguyu hep hissettirdi.Ömrüne bereket babangam.
Bugün öyle uzun uzun birşey yapacak güç olmayınca dedim ki AirFryer'da tavuk ızgara yapayım.Ne bileyim,bir şölen tadında olacağını.Bunu reklamı olsun diye yazmıyorum.Bütün samimiyetimle şunu söylemeliyim ki,AirFryer evime geldiğinden beri kızartma tencerem yıkanmış temiz bir şekilde boş duruyor.Yağ tüketimim,çok ama çok düştü.Yediklerimiz hem lezzetli,hem çok hafif.
Şöyleki tarife gelince
Malzemeler


  • Küp şeklinde doğranmış tavuk göğüs eti

  • domates

  • biber

  • tuz,köri,karabiber,kekik,kırmızı toz biber

  • 2 yemek kaşığı kadar sıvıyağ

Tavukları,şişe geçirip araya doğranmış domates ve biber koyuyoruz.Yani bir tavuk,bir biber bir domates.Sıvıyağın içine tüm baharatları koyup,hazırladığınız şişleri,bu karışıma iyice bulayıp,Philips AirFryer haznesine koyup 200 derece de 30 dakikaya ayarladım.Hepsi bu,o arada salata ve masa hazırlığı tamamlanıp afiyetle yendi.


Hepinize sağlık ve huzur dolu keyifli pazarlar.........................

5 Ekim 2011 Çarşamba

Cevizli Burma

Merhaba,herkese selam ve sevgiler olsun.
Bayramda yapıp da yayınlayamadığım tatlımı geç de olsa sizlerle paylaşmak istedim.Bir paket baklava yufkasından 2 gün ara ile iki kez yaptım.Bebenin favorisi oldu,resmen bayıldı.Gerçekten de çok lezzetliydi.Şerbeti,tadı tam kıvamındaydı.Eğer denemek isterseniz,eminim memnun kalırsınız.Hem pratik hem de lezzetli daha ne olsun.
Malzemeler


  • Bir paket baklava yufkası (yarısını kullandım)

  • İstediğiniz kadar ceviz

  • 250 gr eritilmiş margarin,tereyağ karışımı

Şerbeti



  • 4 su bardağı şeker

  • 3 su bardağı su

  • bir kaç damla limon suyu

Yapılışı



  1. Baklava yufkanızı 2 kat olarak alın.Üzerine 1 yemek kaşığı eritilmiş yağı gezdirin.

  2. İrice dövdüğünüz,cevizden istediğiniz ölçüde yufkanın üzerine serpiştirin.

  3. Kısa olursa,daha rahat kullanacağınız,bir oklavaya yufkanızı sararak rulo yapın.

  4. Oklavanın iki ucundan yufkanızı büzerek,oklavadan çıkarıp,yağladığınız,tepsiye ya da borcama koyun.Diğer yufkaları da aynı işlemden geçirerek,yanyana dizin.

  5. Kalan eritilmiş yağınızı,burmalarınızın üzerine gezdirin ve 160 derece de ısıtılmış fırında altın rengi olana kadar pişirin.

  6. Bu arada burmalarınızı hazırlamaya başlamadan önce,şerbetinizi kaynatmaya başlamış olun.Şerbet şurup kıvamına geldiğinde içine bir kaç damla limon damlatıp,ateşten alın.

Burmanız kızarıp piştiğinde,burma sıcakken ılık şerbeti üzerine gezdirin ve bırakın biraz,dinlenip,şerbetini çeksin.Afiyetle yiyin.


Ben 2.defa yaptığımda tepsimin 10 adet aldığını bildiğimden, 20 adet yufkayı ayırıp,geri kalan yufkaları elimde küçük küçük parçalayıp,dövdüğüm ceviz içi ile karştırıp,burmaların içine koydum çok daha güzel oldu.


Günleriniz renkli,ağzınız tatlı olsun................

1 Ekim 2011 Cumartesi

Dalyan Köfte

Selamlar,keyifli cumartesiler herkese.Bugün oldukça dolu ve hızlı geçti benim için.Cumartesiden çok bir şey anlayamadım dolayısıyla.Hoş her hafta sonu öyle geçiyor ve tadı damağımda kalan bir hafta sonu olarak,anılarımda yerini alıyor.Şu anda da,Fenerbahçe maçının golleri ile,kendinden geçen evin erkeklerinin sevinç ve gol bağrışları arasında,kendimi laptopuma gömdüm bende.Geçenlerde yapıp da,tarifini vermeye fırsat bulamadığım,dalyan köfte tarifimi yazayım dedim.Yarın da kısmetse 6. Blog Yazarları toplantısı var.Bu toplantıları çok seviyorum.Hem eski arkadaşlarımı görüyor,hem de yeni,insanlarla tanışıyorum.Keyifli oluyor doğrusu.Yüksek bir enerji alışverişi yaşıyoruz hep birlikte.Eee yani böylece ne oldu?İşte bir hafta sonu daha bitti gitti.Şimdi anılarda demek üzere.
Malzemeler


  • 1/2 kg köftelik kıyma

  • 1 kavanoz hazır garnitür

  • 4 dilim ekmek içi

  • 1 adet yumurta

  • 2 adet haşlanmış yumurta

  • 1 adet irice soğan

  • karabiber,kimyon,tuz,maydanoz

Yapılışı



  1. Soğanı rendeleyip,kıyma,yumurta ve ekmek içi ile iyice yoğurun.Baharatları ve çok ince kıyılmış maydanoz ilavesi ile tekrar iyice,özdeşleşene kadar yoğurup,biraz dinlendirin.

  2. Garnitürlerinizi bir süzgece boşaltıp,suyunun iyice süzülmesini sağlayın.

  3. Yoğurduğunuz köfte harcınızı,setin üzerine serdiğiniz folyonun üzerinde,1-2 cm kalınlığında düz bir hale getirin elinizle.Garnitürünüzü ve halka halka doğradığınız haşlanmış yumurtanızı eşit aralıklarla garnitürün üzerine yerleştirin.Folyonun bir ucundan tutarak, köfte harcınızı,içine yerleştirdiğiniz garnitürleri sarıp sarmalayacak şekilde,rulo halinde yuvarlayın.

  4. Fırına dayanıklı uzun bir kabın içine rulo şeklinde ki köftenizi yerleştirin.(kabın içine yerleştirirken folyoyu alın.)

  5. Rulo şeklindeki köftenizin üzerine biraz sıvıyağ ve bir yumurtanın beyazını biraz karıştırıp,fırça yardımı ile iyice sürün.

  6. Fırında 160 derece sıcaklıkta,arada bıraktığı yağı kaşıkla alıp köftenizin üzerine dökerek (köftenin çatlamaması için) kızarana kadar pişirin.

  7. Keskin bir bıçakla düzgün şekilde halka halka keserek servis edin.Afiyet olsun.

Bu arada ben hazır garnitür çok sıkışmassam kullanmam aslında.Patates,havuç ve bezelyeyi kendim haşlarım.Fakat bu kez,onu yapacak zamanım olmadığından, hazır garnitür kullandım.Siz yine de kendi hazırladığınız garnitürü tercih edin.


Servisi,sunumu hoş bir köfte oluyor.Belki yarın sevdiklerinize yapmak istersiniz.


Keyifli ve mutlu pazarlar dilerim.Sevgiyle kalın..............

Blog Widget by LinkWithin