Yeni Adresimiz Kendimceyemek.com

Merhabalar..

Uzun süredir kendimceyemek.blogspot.com adresinden yazılarımı paylaştığım bloguma artık www.kendimceyemek.com adresinden devam edeceğim.

Yeni adresimizi Sık Kullanılanlara eklemeyi unutmayınız.

Ayrıca altta ki Google+ sayfamızı da beğenerek tariflerimi ve yazılarımı Google+ üzerinden de takip edebilirsiniz.


30 Haziran 2009 Salı

Kudretullah

Sürekli yeni bir şeyler deneme,yeme ve yedirme hevesim var bir türlü frene basamıyorum.Bilmem bu durumda kaç kilo olacağız.Fakat diyorum ya bu blog işini çok sevdim.Blogun başına oturduğum zaman biraz o arkadaşa biraz bu arkadaşa derken çok keyifli bir zaman geçiriyorum.Oysa işim gereği zaten bütün gün bilgisayarlarla haşır neşir olduğumdan eve gelince bırakın bilgisayarın başına oturmayı yanından bile geçmezdim.Şimdi bebeyi bilgisayardan kaldırıp ben oturuyorum bu durum onun tabiki hiç hoşuna gitmiyor bu gidişle bana bir laptop armağan eden olur mu acaba?Mesaj yerine gider inşallah.Bu arada bütün blogcu arkadaşlar birer ikişer tatile çıkıyorlar.Bloglar arası bir sessizlik hakim.Yazı beklerken işte haziran bitti bile.

Bu arada bu tarif de ilk kez denediğim ve sonuçtan çok ama çok memnun kaldığımız bir tarif.Şu sıcaklarda hem hafif,hem de serin serin bir tatlı.Aslında tatlı mı yoksa kek mi demeli bilemedim.

Çünkü altı kek üstü tatlı yani krem karamel.Ama denemenizi şiddetle öneririm.


Malzemeler


Karamel için


  • yarım su bardağı şeker

Krema için



  • 1/2 kg süt

  • 3 yemek kaşığı şeker

  • 4 yumurta

  • vanilya

  • limon kabuğu rendesi

Kek için



  • 3 yumurta

  • 1.5 su bardağı un

  • 1 su bardağı şeker

  • 3 yemek kaşığı kakao

  • 1/2 su bardağı süt

  • 1/2 su bardağı sıvıyağ

  • 1 paket kabartma tozu

  • vanilya

  • limon kabuğu rendesi

Yapılışı



  1. Karamel için bir tencereye şekeri koyup kısık ateşte eritin ama dikkat edin fazla karartmayın çünkü ateşten indirdikten sonra da birazcık kararıyor o zaman karamel acı bir tat alıyor.

  2. Hazırlanan karameli normal bir kek kalıbının tabanına dökün (kalıbın normal olmasından kasıt teflon ya da normal bildiğiniz kek kalıplarından olması yani şu silikonlardan falan değil

  3. Krema için bütün malzemeleri bir kaba koyup iyice bir karıştırın

  4. Hazırlanan kremayı da kalıba karamelin üzerine dökün

  5. Daha sonra kek için bütün malzemeleri normal bildiğiniz kek hamurunu hazırladığınız biçimde mikserle karıştırın.(yani önce yumurta ve şekeri sonra diğer sıvıları en son katı malzemeleri çırpın)

  6. Hazırlanan kek hamurunu da kalıba kremanın üzerine dökün.

  7. Sonra kalıbınızı büyük bir tepsiye oturtun ve tepsiye kalıbın yarısına gelecek kadar su koyun.Bu pişirme yöntemi kremanın pişmesi için aynı krem karameli pişirdiğimiz gibi

  8. Önceden ısıttığınız 170 derecelik fırında (ben 45 dakika kadar pişirdim herkes kendi fırınının pişirme ayarını bilir)pişirin

  9. Aynen keki pişirdiğinizde kontrol ettiğiniz gibi kontrol edin kek piştiğinde fırından çıkarıp oda sıcaklığına gelene kadar bekletin.Sonra buzdolabına koyup bir gece de toparlanması için izin verin.Ertesi gün kalıptan çıkarıp soğuk olarak servis edin.

Bu öyle bir mucize ki hazırladığınız malzemeleri kalıba döktüğünüzde hepsi birbirine karışıyor eyvah diyorsunuz.Fakat piştiğinde hokus pokus bu şekilde hepsi birbirinden ayrılmış ayrı ayrı katmanlar halinde pişmiş nefis bir tatlı olarak huzurunuza çıkıyor.


Afiyet olsun


Bu tarifi kekevi.com dan aldım oraya da bakabilirsiniz


28 Haziran 2009 Pazar

Kebap

Herkese iyi pazarlar diliyorum.Sabah babanga ile erkenden sahile inip biraz yürüdük ada manzarasına karşı sabah kahvelerimizi içtik.Sabah esintisi yerini kızgınca yakan güneşe bırakırken eve geldik çok şükür ev daha serin.

Bu yemeği yemekteyiz proramının çok önce yayınlanan bölümlerin birinde bir bayan yapmıştı o günden beri hep yapma hevesim vardı sonunda yaptım çok da güzel oldu ve evde yeniden yapılacaklar listesinde yerini aldı.
Malzemeler
  • 4 parça antrikot
  • 4 adet tırnak pidesi
  • kızartılmış patates
  • kırmızı toz biber ve sarımsaklı yoğurt biraz da tereyağ

Yapılışı

Antrikotları julyen kesip kendi suyunu bırakıp çekene kadar pişirin.Daha sonra biraz tereyağ ekleyip soteleyin.Teflon tavaya koyduğunuz çok az tereyağında küçük küçük doğradığınız pideleri kızartın.

Tabağa önce kızaran pideleri üzerine kızarttığınız patatesleri koyup üzerlerine sarımsaklı yoğurdu gezdirin.En üste de soteledikten sonra kırmızı biber eklediğiniz etlerinizi yerleştirin

Afiyet olsun



25 Haziran 2009 Perşembe

Kabak Mücver

Çok şükür bugün hava biraz serinledi de biraz nefes aldık.Sıcaktan boğulmak üzereydik.Gerçi çok şükür yaz iyidir.Günler uzun en azından hava aydınlıkken eve geliyoruz.İnsan sürekli bir tatil moduna geçmeye hazır vaziyette oluyor.Çocuklar tatilde olduğu için stres daha az oluyor.En önemlisi insan daha moralli ve mutlu oluyor yazın.Gerçi daha kumsallara uzanamadık ama inşallah o da olur.

Bugün hava biraz serinledi ya kabak mücver yiyebiliriz.Yanına bir de buz gibi karpuz kestik mi en güzel menüyü oluşturduk demektir.Bir sigorta şirketinin reklamı vardı ya evdeki huzur mutluluk budur diyen.

Bu arada herkesin kandili mübarek olsun , hayırlı kandiller.Allah herkesin dualarını kabul etsin ,evinizden huzur,vücudunuzdan sağlık,kesenizden bereket eksik olmasın,sevdiklerinizle nice kandiller kutlamak nasip olsun inşallah

Tarifi de bir ara yazarım

23 Haziran 2009 Salı

Çilekli Parfe

Havalar iyiden iyiye ısındı hatta ısındı demek az kalır kaynadı.Bu arada sıcaktan bunaldıkçe su içe içe bir hal olduk.Gerçekten bu sıcaklarda hep aklıma güneşin altında çalışan insanlar gelir Allah yardımcıları olsun.
Sıcakta insan yemek bile yemek istemiyor.Daha doğrusu bana öyle oluyor.Hep soğuk ve hafif şeyler yemek istiyorum.Bu nedenle olsa gerek hep öyle şeyler yapıyorum.Bu tarifimde öyle birşey işte.Ölçüler üstad Oktay Usta'nın.

Çok da güzel hafif bir tatlı.Bu yemek blogu işine sardığımdan beri yakın çevreme bana hediye alırsanız mutfakla ilgili birşeyler alın diye çok söyledim sanırım.Sağolsun canım arkadaşım Seyda bana silikon bir kalıp almış.Dururmuyum hemen kullanmam gerekiyor düşüncesi ile parfemi bu kalıplarda yaptım.Çok da kolay pıt diye çıktı tatlılar kalıptanTarifimiz şöyle
Malzemeler


  • 1 kase çilek

  • 2 su bardağı süt

  • 2 paket krem şanti

  • 1 paket labne peynir

  • 1 su bardağı tozşeker

  • vanilya

Yapılışı


Sütü ve krem şantiyi iyice çırpın.Üzerine labne peyniri vanilya ve şekeri ilave edip iyice karıştırın.İçerisine küçük küçük doğradığınız çilekleri ilave edip kalıplarınıza karışımı pay edip deepfreze koyun.Tatlınız hazır


Servis etmeden bir müddet önce çıkarın tatlı tatlı yiyin

Biz çok severek yedik yumuşacık ağıza yayılan bir soğuklukta güzel bir yaz tatlısı oldu
Afiyet olsun

21 Haziran 2009 Pazar

Un Helvası

Bugün güzel bir gün Babalar Günü.
Bütün babaların ve baba adaylarının babalar günü kutlu olsun.Buradan özellikle kendi babamın da babalar gününü kutluyorum ve Allah baba olmayı hak etmiş,bu kutsal duyguyu çocuklarına gerçekten verebilmiş,çocuklarının ardında bir dağ gibi durup onları gölgesinde barındırabilmiş babalara uzun ömürler diliyorum.
Böyle bir günde ağzımız tatlansın dedik ve güzel bir un helvası yaptık.Ağızda kadifemsi bir şekilde dağılan tadından yıkılan bir klasik tatlı.Ben un helvasını irmik helvasından daha çok seviyorum özellikle sabahları aç karnına daha lezzetli geliyor.Buyrun o zaman tarife;

Malzemeler
  • 3 su bardağı un
  • 1 su bardağı sıvıyağ

Şerbeti için

  • 3.5 su bardağı su
  • 3 su bardağı şeker

Önce şerbet için gereken suyu ve şekeri bir kaba alıp şekeri karıştırarak eritelim (şerbeti ben kaynatmıyorum)

Diğer yanda derin bir çelik tencerede yağı ve unu koyup,sabırla unu kavurmaya başlayalım.Burada önemli olan çok harlı ateşte çalışmayıp unu yakmamak.Orta ateşte kavruldukça unun kokusu çıkıyor.Un altın sarısı renk aldığında çok dikkatlice şerbeti kavrulan una ilave etmek.Bu aşama biraz tehlikeli dikkat edin elinizi yakmayın ve un çorbası şeklinde olan helvayı karıştırmaya devam edin un yavaş yavaş şerbeti çekip kendini toparlayacak ve kadifemsi bir doku alacak.İyice şerbeti çekip koyulaşınca tencerenin ağzına bir kağıt havlu örtüp kapağını kapatın biraz demlenmesini sağlayın.Demlenme işleminden sonra servis yapabilirsiniz

Ben helva ılıkken Carte d'Or un kestaneli dondurması ile servis ettim çok da beğenildi.

Afiyet şeker olsun.Şimdiden herkese hayırlı ve güzel bir hafta diliyorum

20 Haziran 2009 Cumartesi

Dostluk Ne Güzel Şey

Bahçede oturduğum yerden gördüğüm manzara
Meleğin masası
Açık hava ne de olsa tabaklar toz olmasın
Çikolata soslu kek
Çilekleri üstten üstten yediğimiz çilekli pasta
Mangalda pişen mantarlar,domates ve biberler
Nefis börekler
Turşu
Dostluk ne güzel şeydir.Ama gerçek dostluk hani biraraya gelince kendinizle bile yüzleşmeye cesaret edemediğiniz duygularınızı bir anda çekinmeden ortaya seriverdiğiniz,asla yanlış anlaşılma kaygısı taşımadığınız,o paylaşımın tadını neredeyse elinizle tutabilecek kadar hissettiğiniz,genç kızlık hayallerinizi,duygularınızı paylaştığınız,önce ve sonrasını bildiğiniz,birlikteyken bırakın sıkılmayı zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız,ben daha yeni konuşmaya başlamıştım diye düşünüp aslında 3 saattir konuştuğunuz,asla konu sıkıntısı çekmediğiniz,yeri geldiğinde çocuk gibi davrandığınız oysa çocuklarınız yanınıza geldiğinizde neredeyse çocuklarınızın yavrusu gibi kaldığınız,kısacası özgürce gülüp içinizden geldiğinde özgürce ve hiç saklamadan ağlayabildiğiniz dostluklar.Hani 20 sene de görüşemeseniz 20 sene sonra 20 dakika önce görüşmüşsünüz hissi ile olaya devam edebildiğiniz dostluklar.
Çok şükür böyle dostlarım var,bu resimlerde sırayla yaptığımız toplantının Sıra Melek de olanı
Adına aldanmayın Adı Melek ama acaba hangi Melek :)
Kızlar sizi çok seviyorum,inşallah hep hayatımda olursunuz.
Bu arada ikramlar arasında mangalda pişen etlerin,diğer zeytinyağlıların resimleri yok.Yemekten patladık derler ya işte öyle bir gün yaşadık.Ellerine sağlık Melekçim.Seyda hadi arayı çok açma sıra sende




19 Haziran 2009 Cuma

Kaymaçina

Herkese günaydın,bu sabah güzel bir tatlı tarifi vereyim istedim
Bu tatlı rumeli tatlısı ya da arnavut tatlısı olarak geçiyor.Aslında arnavutların buna benzer bir tatlısı olduğunu biliyorum ama onlar kumüştuar diyorlar ve bu tatlı harcını bir kat açtıkları bir yufkayı (hamuru kendileri açıyorlar) tepsinin zeminine serip harcı öyle döküyorlar.Bu benim bu tatlı için size verebileceğim küçük bir bilgi daha fazla bilgiye sahip olanınız varsa ve paylaşırsa sevinirim.
Yazdığım her tarife deneyin çok güzel gibi ısrarcı yazılar yazıyorum ama bu gerçekten yine söylüyorum çok hafif.insanı yormayan.lezzetli ve kesinlikle yumurta yumurta kokmayan bir tatlı
Malzemeler
  • 4 su bardağı süt
  • 6 yumurta
  • 1.5 su bardağı esmer şeker
  • 2 paket vanilya

Yapılışı

Sütü tencereye koyup şekeri ilave ederek birazcık ılıklaştırın.Daha sonra başka bir yerde iyice çırptığınız yumurtaları süte ilave ederek iyice karıştırın ve fırınlayacağınız kaba boşaltıp fırına verin.Burada önemli olan bu tatlının az sıcaklıkta 150 derece gibi uzun sürede pişmesi.Süre vermiyorum,tatlının üzeri altın sarısı olana kadar fırında pişirmeye devam edin.

Afiyet olsun

(Bu arada bu ölçüler Oktay Ustadan)



17 Haziran 2009 Çarşamba

Fincanda Kek

Mükemmel sonuç

Piştikten sonra


Pişme aşamasında





Bu hafta izinliyim blogumla daha fazla ilgilenip arkadaşlarımı daha fazla ziyaret ederim hevesime rağmen bu isteğimi uygulama şansım olmuyor fazla.İzinliyim ama buna ben tatildeyim değil de evdekiler tatilde diyebilirim.Hani ben izinliyim çalışmıyorum ya ee sen nasılsa izinlisin deyip ev halkı yan gelip yattı.Aslında Ankaralım için izin aldım onunla ve bebemle biraz daha fazla zaman geçireyim sabahları birlikte kahvaltı edelim falan diye.Fakat sağolsunlar onların yataktan kalktığı zaman öğlen yemeği saatine yaklaşmış olduğundan ben sabahları kahvaltımı hazırlayıp serin serin esen rüzgar eşliğinde gazetemi evire çevire okuyarak tek başıma kahvaltı ediyorum.Arkasından bir de kahve yapıyorum kendime miss.


Bu arada bu keki belki bilenleriniz vardır bana bir arkadaşım bu tarifi mail olarak atmış bende prınt edip çantama koymuşum.Geçen akşam çantamı karıştırırken elime geldi,bu arada birden bu tarifi uygulama hevesi de geldi kolları sıvadım girdim güzel mutfağıma.Hemencecik yapıverdim ama saat çok geç olduğundan ve fazlaca da uykum geldiğinden sunum aşamasını istediğim gibi yapamadım.Aslında piştikten sonra güzel bir çikolatalı sos ile servis mükemmel olurdu ama ben vişne reçeli ile resimledim.


Malzemeler



  • 1 yumurta

  • 1.5 çay bardağı şeker

  • 1 çay bardağı süt

  • 2 çay bardağı un

  • vanilya

  • kabartma tozu

Yapılışı


Önce şeker ile yumurtayı krema kıvamı alıncaya kadar karıştırın.Daha sonra diğer malzemeleri ilave ederek karıştırın.İçlerini sıvıyağ ile yağladığınız fincanların yarısına gelecek kadar harcınızı pay ediniz.Büyük bir tencereye fincanları yerleştirip,tencereye fincanların yarısına gelecek kadar ılık su koyunuz.Daha sonra tencerenin altını yakıp harlı ateşte suyun kaynamasını sağlayınız.Bundan sonraki aşama önemli tencerenin ağzına temiz bir bez örtüp (kapaktan buharların keke akmaması için)tencerenin kapağını kapatıp ateşi kısık ateş ayarına getirin ve ilk 20/25 dakika kapağı hiç açmayın.


Dakika dolup da kapağı açtığınızda bir şok yaşayacaksınız hazır olun.Fincanın yarısına kadar koyduğunuz kek harcı kabarıp o kadar yükselmiş ki örttüğünüz beze değmiş.Bundan sonra kapak açık olarak pişirmeye devam edin ben yarım saat kadar daha pişirdim.


Sünger gibi yumuşacık pamuk gibi keklerim oldu.Keke bastırıyorsunuz,hooooppp yükselip eski halini alıyor.Mutlaka deneyin derim.Bu ölçüler ile gördüğünüz fincanlar ile 5 adet kekim oldu.


Aslında ben çok ani karar verip yaptığım için yaratıcılığımı devreye sokamadım.İsterseniz içine damla çikolata koyabilirsiniz ya da limon kabuğu rendeleyebilirsiniz.Bu kekler ile küçük pastalar yapabilirsiniz.Ben ilk kez böyle bir kek denedim sonuçtan çok memnun kaldım eee gerisi de size kalmış afiyet olsun


Bu arada fincandan da çok kolayca çıktı Sabah kalktığımda boş fincanlar mutfakta setin üzerine dizilmişlerdi.


15 Haziran 2009 Pazartesi

Köftesir

Köftesir Hakkari yöresine ait bir yemekmiş.Aslında doğulu değilim ama o yörenin yemeklerine kebaplarına bayılıyorum.Adana,Urfa,Antep ne güzel yemekleri var.Belki de hem eti hem acıyı,baharatı sevmemden olsa gerek bana çok lezzetli geliyor.
Köftesiri de internatte değişik bir yemek tarifi bakarken buldum.Belki sizler biliyorsunuzdur fakat ben ilk defa gördüm ve hemen yapmaya karar verdim.Yemeği yapmamla bitmesi bir oldu vereceğim ölçülerle bizim 4 kişilik,çok iştahlı ailemiz doymadı.Eğer sizlerde iştahlı insanlarla yaşıyorsanız iki ölçü yapmanızı öneririm.
Bir de bu yemeğin orjinali aslında kuşbaşı etle yapılıyor ama ben yapmaya karar verdiğimde kuşbaşı etim olmadığı için kıyma ile küçük top köfteler yaptım çok da güzel oldu bu da küçük bir not olsun şimdi gelelim tarife
Malzemeler
  • 1 su bardağı ince kısırlık bulgur
  • 1 yumurta
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 1.5 çay kaşığı tuz
  • yaklaşık 2 ya da 3 yemek kaşığı un (hamur elinize yapışıyorsa biraz daha ekleyebilirsiniz)
  • 250 gr kuşbaşı yağsız et (ben kıyma kullandım küçük köfteler yaptım)
  • sarımsak
  • yoğurt
  • kırmızıbiber

Yapılışı

  1. Önce bulgurun üzerine çıkacak kadar sıcak su koyup bulguru ağzı kapalı olarak 15/20 dakika şişmesi için bekletin
  2. tereyağını eritip şişen bulgurların üzerine dökün
  3. yumurtayı da ekleyip iyice yoğurun bu arada azar azar unu da ilave edin
  4. yoğurduğunuz bulgurdan fındık büyüklüğünde küçük toplar yapın ve kaynattığınız tuzlu suda haşlayın
  5. bu arada kıymanın içine istediğiniz baharatları koyarak küçük köfteler yapın ama asıl olan kuşbaşı et olduğu için etleri yağ ile birlikte pişene kadar soteleyin (ben köfte ile yaptım köfteleri kızarttım)
  6. Herşey pişip hazır olduktan sonra tabağa önce bulgur köftelerinizi koyun üzerlerine sarımsaklı yoğurdu dökün en üste de et ya da köfte hangisini yaptıysanız koyup kırmızı biberli tereyağ gezdirin

Gerçekten muhteşem bir tatdı.Dediğim gibi ben bu tür yemekleri çok seviyorum.Ama bu ölçü ile sadece tadımlık oldu bize en kısa zamanda etle tam doyumluk yapacağım

Afiyet olsun

13 Haziran 2009 Cumartesi

Havuçlu Cevizli Kek

Evet tarif için geldim.Bu tarifi Yasemin'in sitesinden aldım ona da buradan çok teşekkür ediyorum.İsteyenler ona http://yaseminmutfakta.blogspot.com/ buradan ulaşabilir.
Malzemeler


  • 3 su bardağı rendelenmiş havuç

  • 1.5 su bardağı un

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 çay kaşığı karbonat

  • 1 çay kaşığı tuz

  • 2 tatlı kaşığı tarçın

  • 4 yumurta

  • 1 paket vanilya

  • 1.5 su bardağı şeker

  • 1.25 su bardağı sıvıyağ

  • 1 su bardağı irice dövülmüş ceviz

Yapılışı


Öncelikle bütün malzemenin oda sıcaklığında olması gerekiyor



  1. Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın

  2. Yağı ekleyip karıştırmaya devam edin

  3. Daha sonra bütün kuru malzemeyi eleyerek ilave edin ve karıştırmaya devam edin

  4. En son ceviz ve havucu karışımın içine koyup bunu kaşıkla karıştırıp altına yağlı kağıt koyduğunuz 23 cm lik kelepçeli kabınıza boşaltın ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına koyun

Bundan sonra bence en keyifli kısım başlıyor kekin kabarışını seyredin süper bir görüntü.Ben yarım saat kadar kapağını hiç açmadım.Ben bu kekin görüntüsüne vurulmuştum fakat tadınca lezzeti görüntünün önüne geçti.Yumuşacık bir kek ağzınıza ceviz parçaları gelirken bir yandan da tarçının kokusunu alıyorsunuz.Denemenizi tavsiye ederim.


Bu arada Yasemin ile de Carté Dor un toplantısında tanışmıştık çok neşeli ve eğlenceli bir hanım ona da bu tarif için bir kez daha teşekkür ediyorum




Herkese günaydın
Şu anda evde süper bir sessizlik hakim.Sabah erkenden kalktım bu sessizliği yaşamak için.Kahvemi yaptım oturdum afiyetle içtim.Bu arada sessizlik devam ediyor.Sessizliği dinleyerek evin içinde odaları dolaştım.Çocuklar uyuyorlar (ama ne çocuk minik adamlar!)babanga işe gitti.Ben de bugün bizim kızlarla buluşacağım kızlar partisi.Bu arada uykuyu çok sevmeme rağmen sadece bu sakinliği yaşamak için erken kalkmayı seviyorum.Kendime ayırdığım özel anlar bu zaman dilimi.
Allah sağlık ve uzun ömür versin onlarsız hayatın tadı yok aslında ama insan arada şöyle bir kafayı dinlemek de istiyor.Birazdan kalkarlar onlara kahvaltıda krep yapacağım.
Sizlere de bu güzel kek ile günaydın demek istedim.Blogumda benim 3. çocuğum sanki onsuz da yapamıyorum.

Kek süper bir kek oldu.Herkes bayıldı doğrusu görüntülerden size nasıl yansıyor bilmiyorum ama biz çok beğendik
Tarifi gün içinde yazacağım şimdilik hoşçakalın,ben bir türk kahvesi yapayım kendime çocuklar uyanmadan sabahları önce bir kupa nescafe ile uyanıyorum,türk kahvesi ile keyif yapıyorum.
Hepinizi çok öptüm.Tarif yolda geliyor :)



11 Haziran 2009 Perşembe

Erik Soslu Muhallebi

Herkese selam merak eden etmeyen,hatır soran sormayan,yorum yazan yazmayan herkese selam olsun.Hergün bloga birşey yazma hevesi ile eve gelip,bilgisayara ulaşamadan yatağın yolunu zor buldum.Ama aklım hep blogumdaydı.Maaşallah evde bir hareket,insan yönünden bir bereket gidiyor.Allah eksikliğini göstermesin gerçi ama çokça yoruldum doğrusu.Ankaralım geldi o gelince sağolsun arkadaşları geldi karne vakti geldi bebenin telaşı derken araya annem tarafından da küçük bir rahatsızlığı sıkıştırdık ve karşınızdayım.
Bu tarif Oktay Usta'dan süper bir lezzet içi yumuşacık tatlı bir muhallebi üzeri hafif mayhoş erik sosu.Eriklerde benim cicim tarafından Mersinden geldi.
Cici bak erikleri nasıl değerlendirdim.
Malzemeler
  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı tozşeker
  • 1 paket vanilya
  • 2 yemek kaşığı buğday nişastası
  • 2 yemek kaşığı pirinç unu

Sosu için

  • Biraz kırmızı erik
  • 1 su bardağı tozşeker
  • biraz tarçın

Yapılışı

Muhallebi malzemelerini derin bir tencerede iyice karıştırarak pişirin.Karıştırmaya hiç ara vermeyin ki topaklanmasın.Ben muhallebiyi cuplara koydum ama isterseniz bir borcama da koyabilirsiniz.

Erik sosu için de erikleri çekirdeklerini çıkarıp doğradım ve şeker ile birazcık pişirdim içine çok az tarçın koydum.Soğuyan muhallebinin üzerine sosu döktüm biraz soğuyunca dolaba koydum.

Dedim ya yumuşacık tatlı bir muhallebi ve hafif mayhoş erik tadı ile tam bir yaz tatlısı oldu çok hafif mide yormayan cinsten.Bunu dondurma veya farklı soslarla da servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun




7 Haziran 2009 Pazar

Mangal Toplantısı

İnsanın ailesinin olması kadar güzel,güven veren bir duygu yok sanırım
Çevrenizde tüm sevdikleriniz eşiniz,çocuğunuz,anneniz,babanız,kardeşleriniz,yeğenleriniz,yengeleriniz ,teyzeniz,kuzeniniz yani tüm aileniz

Hava muhteşem ortam muhteşem,doğa muhteşem



Yeşillikler içinde sessiz sakin huzur dolu bir ortam



Allahım sana şükürler olsun böyle bir ailem olduğu için hepsine sağlık ve huzur ver





Abimlerde toplandık tüm aile arada katılamayan aile üyeleri de vardı bunlardan biri de benim büyük oğlumdu.Biz onların yerine de yedik
Mangalcımız babangaydı




Çok güzel bir gün geçirdik
Hem eğlendik hem de dinlendik şehrin gürültüsünden uzakta biraz kafamızı dinledik
Çokça yedik








6 Haziran 2009 Cumartesi

Yoğurt

Öncelikle herkese merhaba.

6 gündür bloguma yeni tarif ekleyemedim,arkadaşlarımı takip edemedim bu nedenle çok üzgünüm.Herkesi çok özledim.Fakat çok yoğun bir haftadan geçtim.Bu arada işin dışında başka koşturmalarım oldu,biraz sağlık sorunları ile uğraştım.Çok şükür şimdi biraz toparladık durumu Allah çaresiz hastalıklar vermesin.Allah doktorlarımıza da güç kuvvet versin.
Bu arada bilenler biliyordur eskiden öyle bakkaldan (bakkal diyorum çünkü eskiden şimdiki gibi marketler yok denilecek kadar azdı belki de yoktu ya da varsa ben bilmiyordum mahalle bakkallarından alınırdı ihtiyaçlar) yoğurt süt alınmazdı mahallenin sütçü amcaları vardı güğümle kapınıza gelirdi,tencerenizi uzatırdınız elindeki 1 lt lik ölçüye sizin isteğiniz doğrultusunda doldurup artık 1 lt mi 2 lt remi doldurduğu sütü uzattığınız tencereye doldururdu.Annem o sütü ince bir tülbentle süzer hemen ateşe koyar kaşıkla karıştıra karıştıra arada kaşıkla sütü havaya savurarak iyice kaynatır ve kullanırdı.
Bunu yaşayanlar için bu küçük bir nostalji olmuştur ama sonra mahallede omuzundaki uzun sopaya takılı iki büyük tepsi içinde yoğut satan amcalar vardı onlar da mahalleye geldiğinde hanımlar ellerinde tabakları ile aşağıya iner kilo ile yoğut alırdı.Yoğurtçu amca elindeki küçük bir kürek yardımı ile kalıp şeklindeki yoğurdu tabağınıza hassasça bırakırdı.
Mahalle sütçülerimiz de,Yoğurtçu amcalarımız da tarih oldu kayboldu gitti.
Ama üzülmeyin artık sütçü Aysun Hanımımız var.İçim çok rahat sütçü diyorum çünkü Aysun Hanım da kendisine öyle diyor.Kendisini Sibelin kahvesi ve yanılmıyorsam ordan burdan hayattan sitelerini okurken keşfettim.(Yanlış yazıyorsam lütfen beni düzeltin)Hemen mail atıp sistemin işleyişi hakkında biraz bilgi aldım haftanın belli günleri belirli bölgelere dağıtım yapıyorlar.http://aysunthesutcu.blogspot.com/bu adresten kendisine ulaşabilirsiniz
Ben ulaştım ve tam bir süt delisi oldum.
2. kere aldım bu günlerde ilk aldığım 5 lt sütün 3 lt sini yoğurt yaptım 3 litre ılık süte (serçe parmağınızın dayanabildiği sıcaklıkta) 3 yemek kaşığı yoğurdu oda sıcaklığına geldikten sonra ılık süt ile biraz karıştırıp süte iyice karıştırdım ve iyice sardım üzerine battaniye örtüp yaklaşık 6-7 saat kadar mayalanmaya bıraktım.Sonra onu alıp buzdolabına koydum bir gün sonra da yemeğe başladık.Üzerinde kaymak olan nefis bir yoğurt oldu.Bu arada marketlerden aldığınız gibi bir yoğurt bekliyorsanız hayal kırıklığı yaşarsınız bu tabiki içinde katkı olmadığından biraz daha sulu ama son derece tatlı ve tabiki temiz,tanıdık bir lezzet çok güzeldi.
Bir denemenizi tavsiye ederim.Evde yoğurt mayalamak da çok heyecan verici ve azıcık da insanı eskiye götüren bir duygu denemeye değer


Blog Widget by LinkWithin